andrey tarkovski – dertli sözlük
yaşadığı döneme damgasını vurmuş rus yönetmen. sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden biridir. iran sinemasını ciddi ölçüde etkilemiştir.
derin filmlerin yönetmenidir. filmleri çerezle kolayla izlenmez. felsefi boyutu vardır.
eğlendirmez, bazen sıkılabilirsiniz.
eisenstein'la birlikte rus sinemasının en iyi yönetmenlerindendir. rus şair arseniy tarkovsky'nin oğludur. filmlerinde uzun sessiz sekanslar ve geniş planlar kullanmıştır. döneminde onun bu tutumunu saçma bulup sinemasını anlamsız diye eleştirenler olmuştur. lakin o her seferde sinemasının izleyicisini bulacağını iddia etmiş ve kurgu sinemasına bağlanmayı reddetmiştir. benim filmlerim şiir okur gibi izlenmelidir demiştir. başlıca filmleri;

1. kurban offret - sacrificatio (1986)
2. tempo di viaggio (1983)
3. nostalji - nostalghia (1983)
4. i̇z sürücü - stalker (1979)
5. ayna - zerkalo (1975)
6. solaris - solyaris (1972)
7. andrey rublev - andrei rublyov (1969)
8. i̇van'ın çocukluğu - ivanovo detstvo (1962)
masamda asılı duran, " i̇lkelerine bir kez ihanet edersen, hayat her gün seni sorgular. hayat ile olan saf ilişkini yitirirsin. bir insanın kendine karşı hile yapması, onun; filminden, hayatından vazgeçmesi demektir. " sözünün sahibi. tarzını sevdiğim yönetmenlerden biri.
andrei tarkovsky, 4 nisan 1932 - 29 aralık 1986 yılları arasında yaşamış rus film yönetmeni. özellikle ''nostalghia (bir delinin haykırışı)'' adlı filmini önerebilirim... filmde bir karakter şöyle diyordu ''biri piramitleri yapamayacağımızı haykırmalı''
''sinema, insanlığa hiçbir şey öğretemez, çünkü insanlık, hiçbir şey öğrenemeyeceğini, son dört bin yılda yeteri kadar ispatlamıştır.''

demiş.
şurada ilginç bir söyleyişisi var.
(http://www.edebiyathaber.net/tarkovsky-soylesisi-zekice-cevap-almak-istiyorsan-zekice-soru-sor/)
baktığınız yere göre çok haklı veya çok saçma olarak değerlendirebilirsiniz. ama cins kafalı biri olduğu muhakkak.

şurada da babasıyla birlikte bir fotoğrafı var.
(http://twitter.com/sinemasinema01/status/436997073360015360/photo/1)
buluşmamızın her anını
biz bir mucize gibi coşkuyla kutlardık
yeryüzünde yalnız ikimiz vardık
sen bir kuş kanadından hafif ve inceydin
merdiven basamaklarından başdöndürücü bir hızla inip,
çiğ taneli leylakların arasından geçerek
beni aynalı camın öbür tarafındaki
kendi makamına götürürdün sen

[andrey tarkovsky]