i̇lahiyat fakültelerinde ders olarak okutulan, önce psikoloji nedir? ardından din nedir? diye soran sonra ikisini bir araya getirip bakalım ne olacak? diye beklerken çeşitli kuramlar, bu kuramların ve kurucularının dertlerini açıklayan sonra bunu dinle ilişkilendiren ardından da insanın psikolojini bozan bilim. ardından din sosyolojisi takibe başlar. biri psikolojimi öteki sosyal hayatımı bozacak. tabi güçlerini dine yetmiyor öğrenciye sardırıyorlar. hepsi bi yana müstakbel yüksek lisans alanıdır. psikolojisi ve dini hayatı bu kadar tahrip edilmiş bir toplumda gelecek vaat eden bir alan. toplum da işin içine girince di̇n psiko-sosyoloji oluyor. bu da benim 3'ü 1 aradam olsun.
yüksek lisans yapıp tezini hala yazamadığımız alan. sadece siyasi öngörülerimiz değil hayati öngörülerimiz de bizi yanıltmamış. (*)
