endülüs – dertli sözlük
endülüs (arapça: al-andalus). 711-1492 yılları arasında i̇ber yarımadası'nda müslümanlığın etkisi altında bulunan bölgelere verilen isimdir.abbas kasım i̇bn firnas,
muhyiddin i̇bn arabi,zerkali,i̇bn rüşd,i̇bn-i cübeyr,i̇bn-i tufeyl, i̇bni meserre,i̇bn meymün,cabir bin eflah,gibi şahsiyetlerin yetiştiği islamın tarihteki yüz akıdır.
topsakalın da avrupaya orda eğitim gören gençlerin,normal sakalları top sakalını andıran hocalarına özenmeleriyle yayıldığı söylenir.
endülüs şu anda portekiz ve ispanya'nın bulunduğu,emevi devletinin yıkılmasından sonra kurulan endülüs emevileri'nin islam'ı bugünkü ispanya'dan avrupa'ya soktukları yerdir.endülüs emevileri avrupa'ya sadece islam'ı anlatmakla kalmamış avrupa'yı ilim ve fenlede tanıştırmıştır.endülüs şu anda emevilerden kalan eski camilerin kiliselere çevrildiği yerdir.
endülüs ziyaretimde;

akıl almaz işkencelerle can veren yerin altındaki şehitlere “hakkınızı helal edin” dedim. “etmiyoruz” dediler. “peki helal etmeniz için ne yapmam gerekiyor” dedim. “birşey yapmanın zamanı çoktaaan geçti. seni allaha havale ediyoruz” dediler. böylece onlardan ayrıldım.

50 bin kişilik sur gibi muhteşem kurtuba (cordobo) camiine gittim. görüşme talebinde bulundum. görüşme talebimi kabul etti. i̇çinde tahiyyetü’l-mescidle selam verdim. yanına oturdum, ne kadar konuştum ve çabaladıysam da benimle konuşmadı. gözyaşı döktü durdu. baktım konuşmuyor, o ağlarken usulce yanından ayrıldım. muhteşem cami beni kilise çan sesleriyle uğurladı.

i̇şbiliyye (sevilla) ulu cami den görüşme taleb ettim. görkemli fakat görkemi kadar hüzünlü cami görüşmemi kabul etmedi. “hristiyanlar benim içimde yumurta yortusu kutluyorlar görüşemeyiz. zaten görüşmek de i̇stemi̇yorum” dedi. beni çan sesleriyle adeta kovdu.
gırnata (granada)da el-hamra sarayına vardım. görüşme taleb ettim. “sen kimsin” dedi. “türkiyeden bir müslüman” dedim. “müslüman var mı ki dünyada. müslümanlar yok olalı 500 yıl oldu. yok olmasaydı şimdiye kadar bana hal hatır sorarlardı. sana inanmıyorum, müslüman yok, sen takiyye yapıyorsun” dedi. ne kadar uğraştıysam da müslüman olduğuma ve dünyada müslüman yaşadığına inandıramadım. çaresiz oradan da ayrıldım.

kurtuba’da müslümanlara yapılan işkence müzesini gezdim. müze çıkışında ayakta durmada zorlandım. oturacak yer aradım. burada şunu düşündüm. resulullah sav e, ümmetinin sıkıntısı çok zor gelir (tevbe 128). endülüs müslümanları bu işkencelere uğrarken, efendimiz sav o nasıl dayandı?

http://www.orhanceker.com/ah-endulus/
konya'da bir kitap-kafe. eskiden rahatça oturulabilirken sonradan artan çift sayısı müşterilerini alternatif aramaya itmiştir. devredilmesinden sonra akvaryum geldi, desenleri değişti. eskiden derdi olan şarkılar çalınırken sonradan piyasaya dönmüştür.