fakirlik edebiyatı – dertli sözlük
toplumsal yaşamda iki çeşit kullanımı vardır:
(b: birincisi) kişinin kendisini acındırması şeklinde tezahür eder, dilencilerin ve üçkağıtçıların en çok başvurdukları yoldur. bu edebiyata karşı türk halkının genlerinde fazlaca bulunan (b: "yelkenleri indirme refleksi") ise bu edebiyatın revaçta olmasının başlıca sebebidir. hatta bu edebiyat ciddi manada fakir görünümlü multimilyonerlerin çıkmasına sebep olmuştur.

(b: ikincisi) ise, (i: "biz eskiden... ") diye başlayan büyüklerin yaptığı edebiyattır. içinde yaşanmışlık vardır, tecrübe vardır; ama en çok da acı, zorluk ve göz yaşı mevcuttur.
bu edebiyatın muhatabı ise genelde alt soy olan çocuklar ve torunlardır. tabi amaç ise malumunuz karşı tarafa öğüt verip ders çıkarmalarını sağlamaktır.
bu edebiyatın (b: genelde) düşülen(*) en büyük handikabı ise, içerisinde barındırdığı hikayelerde sıkça geçen kimsenin kendilerine dönüp bakmadığı hususlarını, durumları düzelmiş olduğu halde kendilerinin devam ettirmesi durumudur.
gerçi modern toplumun bu husustaki icatları da bu handikabı besler niteliktedir; ama bu kesinlikle bir mazeret değildir. tespitimce bu icatlar:

(bkz:siteleşen toplum yapısı)
ve bu yapıda vicdanlar rahatlasın diye kurulan
(bkz:yardım kuruluşları)
"fakiriz ama guruluyuz", "kendimizi parayla satmadık", "parası olup insanlığım olmayacağına parasız olup insan olayım" gibi söylemlerin konusu olduğu edebiyat.garip edebiyatı nın bir alt konusudur.
içlerinde üç kuruş çıkar için eğilip bükülen yüzsüzlerin olduğu edebiyattır. bazen de adam gerçekten fakirdir ve biraz da bunun ezikliği vardır, ne derseniz yanlış anlayabilir. tıpkı bu arkadaş gibi: (http://www.capsverlan.com/bloggaleri/galeri/buyuk_resim/640x480_7074yigit-ozgur-karikaturleri-309.jpg)