kemirgen bir hayvan.
üç türü biliniyor türkiye'de evlerde beslenen: suriye hamsterı, roborovski ve gonzales(dwarf ya da türkçe olarak cüce diye de geçiyor).
suriye hamsterı denenin fareden pek farkı yok. çirkin.
roborovski en bilinenlerinden. sevimli bir şey.
gonzales de pek sevimli. bunu biliyorum ben bir tek.
gündüz uyuyup gece coşan bir hayvan. acayip saklanma ihtiyacı olan, gergin bir şey. talaşlarının altında saklanıyor, uyuyor.
çok da tedbirli. yemek verdiğinizde sanki bir daha vermeyecekmişsiniz gibi hepsini ağzındaki keseciklere dolduruyor, sonra yuvasına götürüp saklıyor onları. lazım olunca yiyor. (http://onedio.com/haber/agzina-5-havucu-sigdirabilen-hemster-292354)
spor yapması gerekiyor düzenli olarak. tekerlekleri oluyor işte, onda dönüp eğleniyor. başka türlü tombiş oluyorlar zaten. ölümlerine sebep olabiliyor hareketsiz kalmaları.
kafesten kaçma alışkanlıkları da olabiliyor. gece kafesine koyup yatıyorsunuz, sabah oradan oraya koşturan hızlı bir hamster çarpıyor gözünüze.
acayip de bir aile hayatları var. kendi çocuğunu yiyen mi dersiniz, kardeş kardeşe çiftleşen mi... insanlığa sığmayan her şey var hayvanlarda. yavruladıklarında eğer yeterli protein alamazlarsa en zayıf yavruyu yiyor anneleri. diğer yavruları besleyebilmek için. ya da eğer yavruya el değerseniz, kendi yavrusu olduğunu kokusundan anlayan bir hayvan olmasından dolayı değişen kokusu yüzünden yavruyu yabancı görüyor ve yiyor. ya da tehlike gördüğünde yavrulardan zayıf olanları yiyerek taşıyabilecekleriyle kaçmaya çalışıyor. çok defa karşılaşılmış bir vaka. o yüzden beslenecekse yalnız beslenmeli. macera aramaya gerek yok.
üç türü biliniyor türkiye'de evlerde beslenen: suriye hamsterı, roborovski ve gonzales(dwarf ya da türkçe olarak cüce diye de geçiyor).
suriye hamsterı denenin fareden pek farkı yok. çirkin.
roborovski en bilinenlerinden. sevimli bir şey.
gonzales de pek sevimli. bunu biliyorum ben bir tek.
gündüz uyuyup gece coşan bir hayvan. acayip saklanma ihtiyacı olan, gergin bir şey. talaşlarının altında saklanıyor, uyuyor.
çok da tedbirli. yemek verdiğinizde sanki bir daha vermeyecekmişsiniz gibi hepsini ağzındaki keseciklere dolduruyor, sonra yuvasına götürüp saklıyor onları. lazım olunca yiyor. (http://onedio.com/haber/agzina-5-havucu-sigdirabilen-hemster-292354)
spor yapması gerekiyor düzenli olarak. tekerlekleri oluyor işte, onda dönüp eğleniyor. başka türlü tombiş oluyorlar zaten. ölümlerine sebep olabiliyor hareketsiz kalmaları.
kafesten kaçma alışkanlıkları da olabiliyor. gece kafesine koyup yatıyorsunuz, sabah oradan oraya koşturan hızlı bir hamster çarpıyor gözünüze.
acayip de bir aile hayatları var. kendi çocuğunu yiyen mi dersiniz, kardeş kardeşe çiftleşen mi... insanlığa sığmayan her şey var hayvanlarda. yavruladıklarında eğer yeterli protein alamazlarsa en zayıf yavruyu yiyor anneleri. diğer yavruları besleyebilmek için. ya da eğer yavruya el değerseniz, kendi yavrusu olduğunu kokusundan anlayan bir hayvan olmasından dolayı değişen kokusu yüzünden yavruyu yabancı görüyor ve yiyor. ya da tehlike gördüğünde yavrulardan zayıf olanları yiyerek taşıyabilecekleriyle kaçmaya çalışıyor. çok defa karşılaşılmış bir vaka. o yüzden beslenecekse yalnız beslenmeli. macera aramaya gerek yok.
