hazreti adem

ilk insan; kardeşi, abisi, ablası, babası, annesi yok,kaynanası da yok ama eşi var.

hz.adem(a.s) “ya rabbi daha da artır.” dedi.
allahü teala “ruhu bedeninde olduğu müddetçe tevbesini kabul edeceğim.” buyurdu.
hz.adem (a.s) “ya rabbi ! daha da artır.”dedi.
bunun üzerine allahü teala şöyle buyurdu: ” de ki; ey nefisleri aleyhine haddi aşmış(günahta ileri giderek nefislerine cinayet yapmış) kullarım! allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin.çünkü allah bütün günahları magfiret buyurur.şüphesiz ki o öyle gafur,öyle rahim o.” (zümer suresi,ayet:53)

(bkz:hz adem)

i̇lahi cilveyi ilk tanıyan ve ona allah ın izni ile en güzel cevabı veren biricik babamız.

ilk dertli.

"artık onu yaratıp muntazam bir insan kıvamına getirdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman..." hicr 29

i̇lk olarak cennet ve dünya hayatını yaşayandı.i̇lk örtünendi.i̇lk utanandı.i̇lk hata yapandı.i̇lk tevbe edendi.i̇lk peygamberdi.i̇lk evlat acısı duyandı.

önce adem sonra âdem olan ilk beşer. eşi kaburga kemiğinden değil aynı özden/çekirdekten yaratılmıştır. esmanın ilk talebesidir ve en güzel muaalimden öğrenendir. kendisi ve zevcesi ile anlatılan tüm hikâyeler vahyin bir kıssası değil, ayaklı külliyat ürünü olmak ile birlikte israiliyattır. yaratılış ile ilgili sorulara tahrif edilmiş eski âhit ile cevap yetiştirmek kur'âni bir ölçü ve nazar değildir. cennetten kovulmuş olmak, cennetin neresi olduğu, -ki cennet güzel bir bahçe- yasak meyvenin ne olduğu, dünyadaki ayrılık ve vuslat gibi sorular, tabiri caiz ise, ki caiz, ve icazet almaya gerek yok, boş sorulardır. adem bir hiçti ve ulu rabb onu âdem/varlık etti. hiç ile var arasıyız, mesele adem olmak mı âdem olmak mı? mesele bu.

bedeninin yaratıldığı çamur cennet'te kendi haline bırakılıp üzerine; 39 yıl hüzün, 1 yıl da sürur yağmurları yağmıştır. bunun için, ademoğlunun hüznü sürurundan çoktur denilir.