hicret – dertli sözlük
göç etmek anlamındaki kelime. özelde ise peygamberimizin mekke'den medine'ye göç etmesini ifade eder.
"taşlamak da sünnetti ama insanlara ağır geldi." hicrette şu an hepimize ağır gelen şeylerden.
yanıbaşlarındaki büyük nimetin kadrini bilemeyen mekkelilerden, yaptıklarının neticesi olarak bu nimetin geri alınma vakti.

13 yıllık zulme sabrederek imanlarının bedelini ödeyen müslümanların mübarek mekke'yi terk etmeleri.
"i̇brahim, 'ben, rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim. şüphesiz o, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir' dedi." [ankebut~26]

" tevbe sona ermedikçe hicret sona ermez; güneş batıdan doğuncaya kadar da tevbe son bulmaz." [ebu davud ~h. no. 2479]

abdullah bin vâğıt es-sâdî (r.a.)den: "bir heyetle rasûlullah (s.a.s.)'ın huzuruna geldik. i̇htiyacımızı arz ediyorduk. ben: 'ya rasûlallah, hicret kesildi mi?' dedim. rasûlullah (s.a.s.): "kâfirlerle savaş devam ettikçe hicret kesilmez" buyurdu." [nesâî ~ h. no: 4156]

"bir adam, sordu: "yâ rasûlallah, hangi hicret daha fazîletlidir?" allah'ın elçisi buyurdu ki: "allah'ın sana haram kıldığı şeylerden hicret etmen (bunları terk etmen)dir!" [ebû dâvud ~ h. no. 1449, dârimî, h. no 1431]

"gerçek muhâcir, allah'ın yasakladığı şeylerden uzak kalan kimsedir." [tecridi sarih h. no. 10; ebû dâvud, h. no. 2481]


yürüyüşümüz o'na doğru olduğu müddetçe;
hicretimiz mübarek olsun...
"bir adam, sordu: "yâ rasûlallah, hangi hicret daha fazîletlidir?" allah'ın elçisi buyurdu ki: "allah'ın sana haram kıldığı şeylerden hicret etmen (bunları terk etmen)dir!" hadisi şerifi baz alınarak televizyonlu odadan başka bir odaya geçmek bile hicret sayılabilir.. televizyonlu odadan bilgisayarlı odaya geçmek değil tabi!