mahlas – dertli sözlük
takma isim anlamında kullanılır fakat ilginçtir halas kökünden türemiştir. halas kurtulmak, temizlenmek anlamına gelir ve mahlas da sığınak anlamına gelir. niçin takma isim anlamına kullanıldığı muammadır.
her kelimenin ayrı bir anlam taşıdığı, sadece kendini anlattığı dönemlerde (i: -günümüzde değil yani, zira günümüzde herşeyin anlamı birbirine girmiş durumdadır-) mahlas kelimesi genellikle yazı çizi alanında kullanılırdı. malum olduğu üzere her insanın onu tanımlayan, ona kimlik veren gerçek ve yasal bir ismi vardır. ve kişiler yazdıkları çizdikleri şeylerden kanunlar önünde sorumludur, mesuldür. kimisi kanunların yaptırımlarından sıyrılmak için, kimisi de başka sebeplerden dolayı gerçek kimliğinin ortaya çıkmasını istemediğinden bu takma isimlere sığınırlardı. şimdi kelimeler birbirine karışıp dil güdükleşip yabancılaştıkça lakab ile mahlas gibi kelimelerde aynı manada kullanılmaktadır.
mahlas kavramının ilk çıkış noktası, divan edebiyatı ile aynıdır. o devirde kadı burhaneddin hariç, tüm şair ve düz yazı edebiyatçıları mahlas kullanırlardı. üstelik o kadar geniş bir yer tutmuş ki, mahlaslar isimlerin önüne geçmiştir.
hepimizin beyitlerini okuduğu ;"fuzulî, bakî,galîb,nabî" gibi divan edebiyatının ustaları bu mahlaslarla anılmıştır. günümüzde kanunen sakıncasından dolayı mahlas/rumuz kavramı kullanılsa da, divan edebiyatında tamamen mahlas, ismin şöhretten uzaklaştırılması için kullanılmıştır. zira padişahların da mahlas kullanarak yazdığı bunu kanıtlamaktadır ki, kendileri zaten bizzat kanun olarak geçerler.
mesela "avnî" mahlası ile okuduğunuz beyitler fatih sultan mehmet han'a aittir.
bunun yanı sıra yavuz sultan selim "selimî" , kanuni sultan süleyman han, "muhibbi" olarak mahlas kullanmışlardır. mahlas geleneği 650 yıl varlığını sürdürmüştür.