nefis garip bir şey, insan yemeye alıştığı zaman sanki bir öğünü kaçırsa ölecekmiş gibi hissediyor. åžekerim düştü, tansiyonum çıktı, başım döndü bahaneleri artıyor. bunların hepsi hakikaten bahane. ã‡ünkü insan değil bir öğün, günlerce aç kalabilir. ama gel de bunu nefsine anlat. modern zaman da diyet kültürü arttı. bunu insanlar maddi çıkarları için yapıyor. ancak ne kadar maddi bir çıkar olursa olsun bu işin insanlığın maneviyatına da getirisi var.
hem dünyayı hem ukbayı bir arada güzelleştirme arzusunun sonucu olabilecek eylemdir.
diyet- oruç
günümüz insanlığının başlıca problemlerinden biri de obezite olmaya başladı. obesite, öyle bir hastalık ki can boğazdan gelir lafının hırs olmuş halidir. yemeği artık nefes almak gibi gören bir nefsin içine sürüklediği bedenleri hapsolduğu bu hastalığın pek de bir kurtuluş yoktur.
ve şimdi etrafımda çok görüyorum. genç kızlarda özellikle de aman kilo almayayım. beyin öyle şartlanıyor ki bazılarında içtikleri su aldıkları hava onlara kilo yapıyor.bu kızımız oruç tutamıyor ama sabahtan akşama kadar aç gezmeyi kendisi için daha sağlıklı sanıyor. oysa ki o'nun rızasını gözeterek yememek ve nefsin için yememek. ne kadar büyük bir ayrım değil mi? vakti ile hepimiz bunu yaparız oysa ki! çok kilo aldım biraz yemeği kessek iyi olur. oysa pazartesi ve parşembe oruçlarını unuturuz ki bir ramazan ayında çıkar orucun faidelerini anlatan programlar. oysa oruç ne büyük nimettir namazdan sonra zatımca. gözü haramdan dili yalandan bedeni zinadan uzak tutar.
dersin bu kızımıza ama yok kızımız diyet yapacak içinden birses onu şartlamıştır ramazanda o kadar oruç tuttun hep kilo aldın diye. öncelikle o kızımıza o sesin kime ait olduğunu bir sorgulamasını istemeliyiz sanırım. o ses nefisten mi yoksa şeytandan mı? yada rahmandan mı onun meleklerinden mi? açık ve bariz kimden geldiği belli olan bu sesin sahibini kızımız pek kabul etmez..
oysa ki :
leyl suresinde (cennet) kolaylık isteyenlere kolaylıkların kolaylaştırılacağından ve (cehennem) zorluk isteyenlere de zorlukların kolaylaştırılacağından bahsediliyor.
günümüz insanlığının başlıca problemlerinden biri de obezite olmaya başladı. obesite, öyle bir hastalık ki can boğazdan gelir lafının hırs olmuş halidir. yemeği artık nefes almak gibi gören bir nefsin içine sürüklediği bedenleri hapsolduğu bu hastalığın pek de bir kurtuluş yoktur.
ve şimdi etrafımda çok görüyorum. genç kızlarda özellikle de aman kilo almayayım. beyin öyle şartlanıyor ki bazılarında içtikleri su aldıkları hava onlara kilo yapıyor.bu kızımız oruç tutamıyor ama sabahtan akşama kadar aç gezmeyi kendisi için daha sağlıklı sanıyor. oysa ki o'nun rızasını gözeterek yememek ve nefsin için yememek. ne kadar büyük bir ayrım değil mi? vakti ile hepimiz bunu yaparız oysa ki! çok kilo aldım biraz yemeği kessek iyi olur. oysa pazartesi ve parşembe oruçlarını unuturuz ki bir ramazan ayında çıkar orucun faidelerini anlatan programlar. oysa oruç ne büyük nimettir namazdan sonra zatımca. gözü haramdan dili yalandan bedeni zinadan uzak tutar.
dersin bu kızımıza ama yok kızımız diyet yapacak içinden birses onu şartlamıştır ramazanda o kadar oruç tuttun hep kilo aldın diye. öncelikle o kızımıza o sesin kime ait olduğunu bir sorgulamasını istemeliyiz sanırım. o ses nefisten mi yoksa şeytandan mı? yada rahmandan mı onun meleklerinden mi? açık ve bariz kimden geldiği belli olan bu sesin sahibini kızımız pek kabul etmez..
oysa ki :
leyl suresinde (cennet) kolaylık isteyenlere kolaylıkların kolaylaştırılacağından ve (cehennem) zorluk isteyenlere de zorlukların kolaylaştırılacağından bahsediliyor.
ehli tarafından verilmedikçe ; iki ileri 1 geri gitmeye de sebebiyet verebilen menü .
(bkz:kivi diyeti)
