sivil toplum kuruluşu – dertli sözlük
namı diğer stk. uluslararası alanda bilinen adıyla: hükümet dışı örgütler: non-govermental organisations (ngo). fonksiyonu şu şekilde özetlenebilir:

üyelerini/katılımcılarını halkın oluşturduğu, kar amacı gütmeyen, halkın muhatap olduğu hemen hemen bütün alanlarda faaliyet gösteren gönüllülük esası üzerine kurulmuş kuruluşlardır.
özellikle 20. yüzyılda insan hakları alanının gelişmesinde baş faktör bu kuruluşlar sayesinde olmuştur.
faaliyet alanları çok çeşitli olan sivil organizasyonlar. faaliyetleri çok geniş dedim ama bizim türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri tektir. yardım yapmak, kurban kesmek, çocuk temel dini bilgilerle ilgili eğitimleri. bir de girişimlerle bazı coğrafyalarda mazlumun sesi olmak.

türkiye'de istediğiniz herhangi bir sivil toplum kuruluşuna bakın yukarıda saydığımız faaliyetler dışında pek bir faaliyet alanı geliştirmezler. geliştirme yoluna gitmezler. halbuki faaliyetlerini çeşitlendirseler ve faaliyet alanı hususunda belirli bir paylaşım yapsalar ya da alt yapılarını güçlendirip kendi içlerinde yeni faaliyet alanları oluştursalar, toplumsal manada ciddi bir ilerleme kaydedilebilir.

misalen

1- geleneksel sporlarla uğraşan ve eğitimini veren sivil toplum kuruluşları

2- geleneksel sanatlarla uğraşan ve eğitimini veren sivil toplum kuruluşları

3- tarih, edebiyat ve islam düşünce geleneği üzerine çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları

4- gelenksel mimari ve şehirleşme üzerine çalışmaları yürüten sivil toplum kuruluşları

5- geleneksel yazıtlar, kitabeler üzerine çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları

6- yardım faaliyetleri yürüten sivil toplum kuruluşları (*)

7- eğitim faaliyetleri ve eğitimi metodolojisi üzerine çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları.

8- ekonomik hayatın düzenlenmesi üzerine çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları

vs. vs.

islam toplumlarında bu tür yapıları sivil toplum kuruluşu olarak isimlendirmek doğru mu? açıkçası bence doğru değil. çünkü batıdan gelen bir kavram. onun yerine bizim vakıflar dememiz daha doğru. ve bu çerçevede yapılanmak daha doğru.

bakanlık düzeyinde belirli bir kurum bu kurumların sorunlarıyla ilgilenmeli, bu bakanlık gerekirse bu kurumları denetleyecek bağımsız kurumlar kurmalıdır. yeterince keyfiyetli insan yetiştirmeden medeniyet iddiasında bulunursanız, ütopik boyutta kalırsınız. insan yetiştirmenin yolu da bu tip kurumlardır.
bizdekiler devletle eklemlenmeye pek bir meraklı oluyor. pasta büyük neticede. hükümetin rengine göre devletle samimiyetleri artıyor yahut azalıyor.sivillik biraz da mecburiyetten.