visal – dertli sözlük
doğumu beklenen hayırlı evlattır o. hasretle beklenen rahmet yağmurudur. yolunda ne çileler çeker de insan, onu bulduğunda nicesini unutur.
üstad necip fazıl'ın bir şiiri:

beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş;
ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş.
perde perde veralar, ışık başka, nur başka;
bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka.
renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci;
hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci?
yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi?
fezada dipsiz sukut, duyulmazın sesi mi?
rabbim, rabbim, yüce rab, alemlerin rabbi, sen!
sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen!
senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş!
azap var mi alemde fikir çilesine eş?
yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor?
çilesiz suratlara tüküresim geliyor!
evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum;
ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum!
sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli?
kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli?
mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır;
belki de benliğinden kaçabilene hazır.
hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül!
sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül!
o visal, can sendeyken canını etmek feda;
elveda toprak, güneş, anne ve yar elveda!