yozgat blues – dertli sözlük
''yozgat'ta yaşayan bir berber kalfasının şehre gelen bir şarkıcı ile yaşadığı ilişkiyi anlatan film....''

filmin ismini beğenmedim.
ayrıca erkek-kadın ilişkisi üzerine kurulu bu tür filmler hep birbirinin benzeri, diyaloglar da sahneler de klişe oluyor. ve söylebileceği çok şey de yok.
ama seyirci bu tür işleri seviyor malesef.

fakat film 2013'te vizyona girecek, bakarsınız filmi çok beğenirim. bilemeyiz.
filmi anlatan kelime; ''sakin'' olurdu herhalde...

en güldüğüm replik; kız ''namaz kılıyon mu sen?'' oğlan ''bazen, ama cuma'ları hiç kaçırmam.''

acayip, alengirli sorular peşindeyseniz izlemeyebilirsiniz fakat sıradan, hayatın içinden ve sakin bir film izlek niyetindeyseniz sizi tutan hiçbir neden yok demektir.

not: aynı hikayeyi siz yazıp birine okutsanız "daha çok okuman gerek, daha zor hikayeler, kurgular yazmayı becermen gerek" denir. fakat tarık tufan yazınca ödül alıyor işte.
ne şimdi bu?
amacı nedir filmin ya da bir amaca sahip midir?
seçecek başka karakter mi bulamadınız?
anlatacak başka hikaye mi yoktu?

tarık tufan'ı radyoculuk günlerinden tanır hem kişilik olarak hem de yazar olarak severim. uzak ihtimal filminin hikayesini onun yazdığını bilmeden izlesem bile "bu tarık tufan işidir" derdim. ancak bu filmde ne kadar boş bir iş yapmışlar şaşırdım ve yakıştıramadım doğrusu; yapanın emeğine, izleyenin vaktine yazık!

eğer hayatın içinden sakin; ama son derece anlamlı bir şeylere şahit olmak istiyorsanız gidin iran filmleri izleyin. bu filmin yanına dahi yaklaşmayın, ismi gibi kendisi de son derece itici...