kimi zaman fazlaca ara verip özlediğim ve aranın ardından iştahla sarıldığım eylem. okurken elbette seçici olmak, faydalı olanı tercih etmek ve önceliği ihtiyaç duyduğumuz alana ait kitaplara vermek gerekir. bir de aynı anda türü farklı kitaplar okunabilir. meselâ mesleki bir kitapla birlikte aynı anda bir roman-hikâye de okunabilir.
kitaplarınız gerçekten en iyi arkadaşlarınızsa, arkadaşla dertleşmek, hemhal olmaktır.
ilim öğrenmeyi ibadet sayan rabbime hamd olsun, kitap okumak ne güzel şey.
dış dünyadan kopmak değil,iç dünyamıza yapılan bir yolculuktur esasında...
" iyi kitaplar okumayan kimsenin, okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur. "(bkz:mark twain)
osmanlı zamanında kitap okudum değil kitap ziyaret ettim derlermiş.(bkz:kitap ziyaret etmek)
okuduğun yazarının iç alemine yolculuk.
kitap okumak yeni bir sayfa açmak gibi birşey benim için. o kitabın kapağını açıyorsun bambaşka bir zamanda bambaşka bir yaşantının içindesin. üstelik bu yaşantıda oyuncu değil izleyicisin hatta yönetmen. i̇stediğin kişiye istediğin rolü verebilir kahramanları kendine göre kurgulayabilirsin kafanda bu tamamen senin hayal gücüne kalmış birşey. bence müthiş birşey. kitap okurken film izlerken ki gibi edilgen değil de etken konumda oluyor insan zihnini fazlasıyla çalıştırıyor kitaplar. yeni dünyalara pencere açıyor okuyucu. kitap bitince de o satırlar, o farklı yaşantı insanın zihninde bir hatıra olarak kalıyor...
bu zamanda ekserde terke uğramış adettir. en muazzam hususiyeti çok keskindir.
evet kitap okumanın en keskin neticesi insanı dava sahibi yapmasıdır. batıl da olsa -düzenli- kitap okuyan mutlak bi dava sahibi olur.
iş bu zamanda kitap okumakta bir denge değişikliği oldu..eskiden sol, sosyalist vb. kesimler çok okurlardı ve dava sahibiydiler.
şimdi ise dindar entelektüellerin sayısı artıyor. artık dini kitaplar ziyade satılıyor. gerçi burada okumakla yaşamak arasındaki uçurumun genişlemesi gibi bir sorunsal ortaya çıkıyor. olsun bu bunalım atlatılabilir.
lafı açılmışken.. oku da ne okursan oku diyen echelül cühela yarım doktor(*) zatlar vardı ki allah şerlerinden muhafaza etsin.
yahu insaf. yemeğini, içeceğini, kıyafetini..kısaca en zaruriden en keyfi tüm ihtiyaçlarını bile seçen insan...asıl insanı insan yapan akıl, kalb ve ruh midesini niye hiç düşünmez neden ne yiyeceğini seçmez..mide zehirlense telafisi var..aklı kalbi ruhu zehirlenenin hali nolur.
hatta ben avamın hayatına tesir eden fikrî kitapları o kitaba hakim bir muallim eşliğinde okumasının hayati önem arzettiğini düşünüyorum.
evet kitap okumanın en keskin neticesi insanı dava sahibi yapmasıdır. batıl da olsa -düzenli- kitap okuyan mutlak bi dava sahibi olur.
iş bu zamanda kitap okumakta bir denge değişikliği oldu..eskiden sol, sosyalist vb. kesimler çok okurlardı ve dava sahibiydiler.
şimdi ise dindar entelektüellerin sayısı artıyor. artık dini kitaplar ziyade satılıyor. gerçi burada okumakla yaşamak arasındaki uçurumun genişlemesi gibi bir sorunsal ortaya çıkıyor. olsun bu bunalım atlatılabilir.
lafı açılmışken.. oku da ne okursan oku diyen echelül cühela yarım doktor(*) zatlar vardı ki allah şerlerinden muhafaza etsin.
yahu insaf. yemeğini, içeceğini, kıyafetini..kısaca en zaruriden en keyfi tüm ihtiyaçlarını bile seçen insan...asıl insanı insan yapan akıl, kalb ve ruh midesini niye hiç düşünmez neden ne yiyeceğini seçmez..mide zehirlense telafisi var..aklı kalbi ruhu zehirlenenin hali nolur.
hatta ben avamın hayatına tesir eden fikrî kitapları o kitaba hakim bir muallim eşliğinde okumasının hayati önem arzettiğini düşünüyorum.