pir sultan abdal'ın dilinden dökülendir...bir çocuk da anasından doğuncabedenini pişirmeye tuz isterüryan büryan ortalıkta kalıncasetirini örtünmeye bez isterkanla sudan gelir anın gıdasınasibini veren bari huda'sıbeşiklere beler onun anasıakşam sabah emzirmeye yüz isterbir yaşında ürüm ürüm ürünüri̇kisinde sürüm sürüm sürünürüç yaşında adım adım yürünürdört yaşında söylemeye söz isterbeş yaşında dili civan sevişiraltısında uşağınan döğüşüryedisinde dişlerini değişirsekizinde her gediğin düz isterdokuzunda olur bir tosun mayaonunda da benzer kaşları yayaonbirinde başı girer sevdayaonbeşinde ala gözlü kız isteryirmisinde akıl baştan savrulurotuzunda vursa dağa devrilirkırk yaşında akıl başa çevrilirellisinde avın almış baz isteraltmışında iner bir merdivendenyetmişinde binse düşer duvardansekseninde su getirmez pınardandoksanında döşeğini düz isterpir sultan abdal bu söz hepimizetonus girinceye belki de yazayüz yaşında ölümünü gözedezemheriyi çıkarmaya yaz ister(tonus sivas'ta bir ilçe adı)