ömür dediğin – dertli sözlük
trt nin hazırladığı mükemmel programlardan bir tanesi..
vefakarlığı, fedakarlığı, sevgiyi, muhabbeti, bağlılığı, aşkı ve yanlızlığı en iyi yaşayanların dilinden duymak için izlenilesi, ibretlik bir program...
emel taşçıoğlu'nun söylediği bir jenerik türküsü var ki insanı derinden etkiler:
---- iktibas ---
bir insan ömrünü neye vermeli
tükenip gidiyor ömür dediğin
yolda kalan da bir yürüyen de bir
harcanıp gidiyor ömür dediğin
--- iktibas ---


youtube'dan dinleyin: (http://www.youtube.com/watch?v=9madoq0ani0)
her izlediğimde ağlatan güzel program. yılları devirmiş nineleri, dedeleri elele görünce, sabrı, tevazuyu görünce insan düşünüyor, düşünüyor, tekrar düşünüyor.
bazen izleyemiyorum öylesine etkileniyorum. kim bilir diyorum neler yaşadılar da böyle yaşlandılar. sanıyorum ki insan çektiği acılarla yaşlanır, ancak acıyla buruşur değil mi yüzler?
allah hayırlısını versin, çekim esnasında emr-i hak vaki olursa diye tedirginlikle izlediğim program
pir sultan abdal'ın dilinden dökülendir...bir çocuk da anasından doğuncabedenini pişirmeye tuz isterüryan büryan ortalıkta kalıncasetirini örtünmeye bez isterkanla sudan gelir anın gıdasınasibini veren bari huda'sıbeşiklere beler onun anasıakşam sabah emzirmeye yüz isterbir yaşında ürüm ürüm ürünüri̇kisinde sürüm sürüm sürünürüç yaşında adım adım yürünürdört yaşında söylemeye söz isterbeş yaşında dili civan sevişiraltısında uşağınan döğüşüryedisinde dişlerini değişirsekizinde her gediğin düz isterdokuzunda olur bir tosun mayaonunda da benzer kaşları yayaonbirinde başı girer sevdayaonbeşinde ala gözlü kız isteryirmisinde akıl baştan savrulurotuzunda vursa dağa devrilirkırk yaşında akıl başa çevrilirellisinde avın almış baz isteraltmışında iner bir merdivendenyetmişinde binse düşer duvardansekseninde su getirmez pınardandoksanında döşeğini düz isterpir sultan abdal bu söz hepimizetonus girinceye belki de yazayüz yaşında ölümünü gözedezemheriyi çıkarmaya yaz ister(tonus sivas'ta bir ilçe adı)
ömür dediğin gelip geçiyor. geriye dönüp bakınca ne gördüğü önemli insanın. babamın iş yerinden bir arkadaşı hastalanmıştı sanırım mide kanseriydi. dine mesafeli hatta alaycı biriydi ve süflî bir yaşantısı vardı. ziyaretine gittiklerinde demiş ki "ben bunca zaman ne yapmışım ? bir ömrü heba etmişim". bir zaman sonra da vefat etti. babam bunu bana anlattığında şok etkisi yaptı ve bir süre devamlı bunu düşündüm. i̇nsan bazen 1 saatini, 1 gününü ziyan ettiğini düşünüp hayıflanıyor ama telafisi olmayan, bir ömrü boşa geçirmek fikri çok dehset verici. amaçsızca geçirilen bir hayat ve de geri dönüş yok. halbuki ölüm bizim kapımızı ne zaman çalar bilinmez. ömür dediğin herhalde ölümü hatırda tutup sonrası için hazırlanmak olmalı. osman nuri topbaş efendi'nin ifadesiyle dünya hayatı bardağı dolduran damlalar misali. bardak ne ile dolarsa son nefes yani bardaktan taşan son damla da o olacak.