ömür dediğin gelip geçiyor. geriye dönüp bakınca ne gördüğü önemli insanın. babamın iş yerinden bir arkadaşı hastalanmıştı sanırım mide kanseriydi. dine mesafeli hatta alaycı biriydi ve süflî bir yaşantısı vardı. ziyaretine gittiklerinde demiş ki "ben bunca zaman ne yapmışım ? bir ömrü heba etmişim". bir zaman sonra da vefat etti. babam bunu bana anlattığında şok etkisi yaptı ve bir süre devamlı bunu düşündüm. i̇nsan bazen 1 saatini, 1 gününü ziyan ettiğini düşünüp hayıflanıyor ama telafisi olmayan, bir ömrü boşa geçirmek fikri çok dehset verici. amaçsızca geçirilen bir hayat ve de geri dönüş yok. halbuki ölüm bizim kapımızı ne zaman çalar bilinmez. ömür dediğin herhalde ölümü hatırda tutup sonrası için hazırlanmak olmalı. osman nuri topbaş efendi'nin ifadesiyle dünya hayatı bardağı dolduran damlalar misali. bardak ne ile dolarsa son nefes yani bardaktan taşan son damla da o olacak.