islam – dertli sözlük
i̇nsanlar allahtan korkmadan kuruyor cümlelerini, bu zamanda din kavramı çok farklı diyorlar. önce şöyle bir soru sormak gerekiyor. din değişkenlik gösteren bir şey midir? bir ülkeye veya bir kişiye göre değişir mi? hepimiz aynı tebliğleri okumuyor muyuz? gibi. genelde kendi dinini doğru bir şekilde yaşamayanlar suçu başka insanların dini yaşayış biçimlerine saldırır, lise de agnostik bir arkadaş vardı araplar şöyle böyle banane abicim onlar islamı öyle yaşıyor diye islamın kuralları, şartları değişmiyor ki yani sen neyi anlatmaya çalışıyosun bana, şöyle de bir durum var ki ülkemizde müslümanım diye geçinen çok insan var belki onlardan birisiyizdir allah korusun.
benim şikayetim bu sözlük insanlar çok doğru konuşuyorlarmış gibi allahtan korkmayarak cümleler kurmaları.
bir şikayetim daha var o da kendime, böyle cümlelerimi karşı tarafa söylemiyorum :) korkumdan değil yanlış anlaşılmasın fakat ailemde içerisinde olmak üzere insanların kendi doğrularını savunmak için her haltı savunabiliyor olmaları o yüzden konuşmak çok faydasız geliyor, ama var ki bütün samimiyetiyle karşındakinin doğruları kendisinkiyle uyuşmasa bile sessizce dinleyebilen, anlayışlı insanlar rabbim onlarla buluştursun bizleri.
(*)
sen midemizde ekmektin, un, tuzdun.. fikirlerimizde barıştın, cihad, kardeşliktin.. mazlum coğrafya senin sayende ısınıyor senin sayende doyuyordu.. sen bi şekilde görüyordun mazlumları, onların midelerini gördüğün gibi kurak zihinlerini de sen görüyor sen canlandırıyor orada neşvü nema oluyordun..sana hakkıyla ittiba edemedik..sana sarılamadık, seni pazarlıksız kabul edemedik.sen böyle olsun dedin biz onu ölçtük biçtik sana uyacağımıza seni kendimize uydurduk.mücahede dedin kıyamda olsun dedin onlar uyumaz dedin sizde uyumayın dedin biz yine pazarlık yaptık mücahadeyi oturarak yaptık bi nebze ehemmiyet verdik oda hakkıyla değildi onuda kendimize uydurduk.sen tek otoriteydin senden başka her şey kokuşmuş, dökülmüş yok olması kaçınılmazdı.sen reçete dedin kur'anı hakimi gösterdin.biz ise senden başka tabip senden başka ilaç aradık.yaramıza sen merhemdin yanımızdaydın biz seni ötelerde aradık.. bir zamanlar geldin imdi yine gel ve bizi kuranı hakimin ipinden ayırma.. geldin sahrayı nur ettin..geldin herkese rol verdin.dedin ki;kuranı hakime uyun ona sarılın takvada yarışın dedin.. malı mülkün çoluk çocuğun zikri mesgul edeceğini bildin onun için onları zemm ettin.geldin ve dedinki kendi aidiyetiyetinizi sadece islam yapın dedin.. dinlemedik seni kürt dedik, türk dedik, arap dedik aidiyetimizi ırkımız kıldık ipinden uzak kaldık yapışamadık sana..i̇mdi bize güç ver allahım.irademizi müstakim kıl çölü yeşerttiğin gibi kuraklaşan fikrimizi de islamla yeşert yeşertki yine birlik olsun yine kardeş olalım
kendisi mükemmel, tabii olanları yamalı bohça olan din. aidiyetini hisseder, kendimi salt tabii olarak addederim. siyasal olanının para karşındaki imtihanı yenik bir pehlivanın yenilgiye doymayışına, hizipleşme olanı, kan ve gözyaşına neden olmaktadır. yamalı bohça artık yama tutmuyor, ve din mukaddes bir mükemmel yanı ile hep zamanın eskitemediği olarak kalıyor. ve âdem ile başlayan bir elçiler ziyaretidir.
hâmimiz, halaskarımız.-- spoiler --şeriat-ı i̇slamiye, akli bürhanlar üzerine müessestir. bu şeriat, ulum-u esasiyenin hayati noktalarını tamamıyla tazammun etmiş olan ulum ve fünundan mülahhasdır. evet, tehzibü'r-ruh, riyazetü'l-kalb, terbiyetü'l-vicdan, tedbirü'l-cesed, tedvirü'l-menzil, siyasetü'l-medeniye, nizamatü'l-alem, hukuk, muamelat, adab-ı içtimaiye, vesaire vesaire gibi ulum ve fünunun ihtiva ettikleri esasatın fihristesi, şeriat-ı i̇slamiyedir.ve aynı zamanda, lüzum görülen meselelerde, ihtiyaca göre izahatta bulunmuştur. lüzumlu olmayan yerlerde veya zihinlerin istidadı olmayan meselelerde veyahut zamanın kabiliyeti olmayan noktalarda, bir fezleke ile icmal etmiştir. yani, esasları vaz etmiş, fakat o esaslardan alınacak hükümleri veya esasata bina edilecek füruatı akıllara havale etmiştir. böyle bir şeriatın ihtiva ettiği fenlerin üçte biri bile, şu zaman-ı terakkide, en medeni yerlerde, en zeki bir insanda bulunamaz. binaenaleyh, vicdanı insaf ile müzeyyen olan zat, bu şeriatın hakikatinin bütün zamanlarda, bilhassa eski zamanda, takat-i beşeriyeden hariç bir hakikat olduğunu tasdik eder.-- spoiler --
son yıllarda başına sonuna abuk sabuk kavramlar getirilen din. demokratiği, antikapitalisti, ılımlısı falanı filanı bol bu ara. devamlı bir şeylere uydurmaya çalıştığımız din yani. biz ona uyamıyorsak o bize uysun diyoruz gibi.