bitirilemeyip yarım bırakılan kitaplar – dertli sözlük
sırtta yük, akılda kalabalık, içte rahatsızlıktır. bezerekte olsa bitirilmedikçe rahat edilmez.
tekrar başlanmaması taraftarı olduğum kitaplardır çünkü çoğunlukla tekrar yarıda kalır.
kimine göre kitabı tamamlamak zorunda kalınmaz. yani okur o kitaptan almak istediğini aldığını düşündüğü an kitabı okumayı bırakabilir. bitirmeye zorlayıp sıkmaktansa yarım bırakılabilir de.. kitap bitimeyi prensip haline getirmeye gerek yoktur bazen
okulun kütüphanesinde arkadaşlarımı beklerken rafların arasında sıkışmış ve tozlanmış halde bulduğum eski bir roman. sürükleyici bir hikayesi vardı büyük bir keyifle okuyordum bir saatte neredeyse yarılamıştım. kitabın kapağı yoktu ve adını bulamadım. kütüphane sorumlusu yerinde değil diye kitapı alamadım. gelir okurum diyerekten aldığım yere bıraktım. sonra her yeri karış karış aramama rağmen bulamadım o kitabı. hikayesini anlattım kimseler bilemedi kitabı. i̇nternette aradım epeyce bulamadım. i̇kinci kısmını kendi düşümde defalarca tamamladım böylesi daha keyifli olmaya başlamıştı benim için buna rağmen ikinci kısmını da merak etmiyor değildim. sonra şunu farkettim o kitabın devamını okuyabilmiş olsam hikayenin ilk yarısı bu denli hatıramda kalmaz ve düşlerimde yer almazdı. yıllar içinde hikayesini de unuturdum büyük ihtimalle. romanı benim için güzel kılan ilk kısmını hatırlıyor oluşum, ikinci kısmını düşlüyor oluşum olmuştu. bitirilemeyip yarım kalan kitabım olmuştu ama ben yarım bırakmamıştım..
(bkz:oblomov)her seferinde başlayıp bir noktaya kadar ilerleyip bıraktığım kitap. neyse ki o bıraktığım "bir nokta" hep biraz daha ileride oluyor; böylece bir gün bitirebileceğime dair bir umut var.diğer yandan bu kitabı okuma serüvenime bakıldığında, karakterden son derece etkilenmiş olabileceğim gibi bir gerçek de mevcut. (bkz:oblomovluk)