minimal öykü denemeleri – dertli sözlük
sabah uyandığında aklına ilk gelen şey uzun süredir uğramadığı ''dertli sözlük'' oldu. içinde yazarlığa tekrar başlamak için bir arzu belirmişti.

kaç yıl geçmişti ki: beş mi altı mı? yoksa daha fazla mı? bilgisayarının ekranında ana sayfa belirdiğinde gözü sol frame e kaydı. ''yine aynı meseleler'' dedi gülümsedi.

kullanıcı adını girdi. sonra şifre... şifre neydi ki? unutmuştu. hatırlamaya çalıştı.

ilk yazar olduğu zaman giriş bilgilerini ne olur ne olmaz diye not defterine geçirmişti. şimdi o defteri bulmak lazımdı. kitaplık dolabını biraz karıştırdı. nihayet bulabilmişti. sayfaları çevirdi:

''16. 06. 2020
bugün dertli sözlükte yazar oldum. doğum günümde kayıt olup beş tanım girmiştim. iki günde kabul ettiler. çok sevinçliyim. allah mahcup etmesin '' yazıyordu. yanında da gülücük ve kalp çizimleri.

yan sayfalarda da kendi yazılarını gördü. ne çok, hepsinin başında da tarihleri... bir süre yazılarında göz gezdirdi. ''her şeyi ne de çok kafama takıyormuşum'' diye düşündü.

sayfaları biraz daha karıştıracaktı ki yeni uyanmış kızının emekle emekleye odaya girdiğini gördü.

sevip kucağına aldı sonra tekrar bilgisayara döndü. şifreyi girdi. ''giriş başarılı''

bildirim kutusu oylar ve favorilerle dolmuştu.

''demek ki yazdıklarım ben yokken de okunmuş. hem de sevilmiş.'' diye geçirdi içinden.

başlıklara tıklayıp yazılanları tek tek okumaya başladı. meseleler aynıydı ama başlıklar; yeni üsluplar, yeni yorumlarla donanmıştı.

içinde bunca yıldır sözlüğü boşlamanın pişmanlığıyla ama yeni de bir heyecanla tanımlarını girmeye başladı.

kızı ise o sırada başını omzuna koyup çoktan uyuklamaya başlamıştı bile...