öncelikle nureddin yıldız'ın tek bir yanlışta çizilecek(*) bir hoca olduğunu düşünmüyorum. bazı açıklamalarında üslupsal sıkıntısının olduğu düşüncesine ben de sahip isem de buradan yola çıkıp nureddin yıldız'ı vurmaya çalışmak hiç de hoş değil.
görebildiğim kadarıyla iktidar-alim ilişkisi bağlamında duruşu problemli olmayan nadir hocalardan ve en çok dert edindiği hususlardan birisi de aile: kadın ve evlilik değil.
modern zamanlarda bu konunun oldukça sıkıntılı bir hale geldiği de herkesin malumu; bunu görmek için kişinin müslüman olmasına bile gerek yok. nureddin hocanın bu konu üzerine söylediklerini gayet önemli ve islami buluyorum; eğer bunun aksi düşünülüyorsa bunun delillendirilerek sunulması gerektiğini de düşünüyorum. aksi takdirde samimi bir gayret içerisinde bulunan birini insanlar nezdinde kötü göstererek hakkına girmiş oluruz.
tartışma sürecini başlatan açıklamada da "üslup bu mu olmalıydı?" sorusu sorulabilir; ancak açıklamanın islam'a uygun olmaması söz konusu değil görüşündeyim.
dindarlığı "kadın" üzerinden konumlandırmakla ne anlatılmaya çalışılmış hiç anlamadım; ama "çalışan kadının günümüzde bir gerçek" olması hususundan laf çakmaya çalışmak ise modernitenin zihinlerimize çaktığı çivilerin oluşturduğu tahribatın bir ürünü sanırım. peygamber zamanında da, fuhuş, kızların diri diri gömülmesi, içkinin su gibi bir ihtiyaç olduğu vb. birçok "gerçek!" mevcuttu; ama ortaya çıkan mücadele ortada.
tarih boyunca hakkı söyleyenlere karşı verilen cevap da öyle: "bunlar ancak eskilerin masallarıdır!" (*)(*)(*)
hasılı... eğer müslüman, bir kişi hakkında görüş bildirecekse bunu delillendirip yapması yerinde olacaktır;bir olaydan yola çıkıp kişinin yüce bir konuma konulması da alçaltılması da sakıncalıdır kanımca.
görebildiğim kadarıyla iktidar-alim ilişkisi bağlamında duruşu problemli olmayan nadir hocalardan ve en çok dert edindiği hususlardan birisi de aile: kadın ve evlilik değil.
modern zamanlarda bu konunun oldukça sıkıntılı bir hale geldiği de herkesin malumu; bunu görmek için kişinin müslüman olmasına bile gerek yok. nureddin hocanın bu konu üzerine söylediklerini gayet önemli ve islami buluyorum; eğer bunun aksi düşünülüyorsa bunun delillendirilerek sunulması gerektiğini de düşünüyorum. aksi takdirde samimi bir gayret içerisinde bulunan birini insanlar nezdinde kötü göstererek hakkına girmiş oluruz.
tartışma sürecini başlatan açıklamada da "üslup bu mu olmalıydı?" sorusu sorulabilir; ancak açıklamanın islam'a uygun olmaması söz konusu değil görüşündeyim.
dindarlığı "kadın" üzerinden konumlandırmakla ne anlatılmaya çalışılmış hiç anlamadım; ama "çalışan kadının günümüzde bir gerçek" olması hususundan laf çakmaya çalışmak ise modernitenin zihinlerimize çaktığı çivilerin oluşturduğu tahribatın bir ürünü sanırım. peygamber zamanında da, fuhuş, kızların diri diri gömülmesi, içkinin su gibi bir ihtiyaç olduğu vb. birçok "gerçek!" mevcuttu; ama ortaya çıkan mücadele ortada.
tarih boyunca hakkı söyleyenlere karşı verilen cevap da öyle: "bunlar ancak eskilerin masallarıdır!" (*)(*)(*)
hasılı... eğer müslüman, bir kişi hakkında görüş bildirecekse bunu delillendirip yapması yerinde olacaktır;bir olaydan yola çıkıp kişinin yüce bir konuma konulması da alçaltılması da sakıncalıdır kanımca.