nureddin yıldız

bizim seküler-muhalif medyanın düzenli olarak organize bir şekilde itibar suikasti yapmaya çalıştığı adam. aynı mevzuları ısıtıp ısıtıp avanak muhalifleri, utangaç dindarları, kentli milliyetçileri vs. koyun güder gibi güdüyorlar.

hoca ve vakfı ile bir bağım yok ama işin arkasında planlı bir şeyler olduğu kesin. şimdi tahsiline baktım. mezun olduğu ümmül kura üniversitesi dünya sıralamalarının çoğunda boğaziçi, odtü, bilkent vs.'yi geçiyor hahahaha. bizim çorum üniversitesi bahçe bitkileri mezunu muhalif tayfa de kendini ilerici zannedip hocayı linç etmeye çalışıyor.

diğer bir mesele de bu zatın üstünde kalan vahhabi/selefi yaftası. daha önce de yazmıştım sürekli erkam radyo'da program yapabilen bir zat nasıl vahhabi olabilir ya? hadi biz cahiliz bilmiyoruz da memleketin en büyük tarikatleri de mi kim vahhabi kim tarikat düşmanı bilmiyor. el insaf...

seneler evvel ziyaretlerine gittiğimizde "bu gün dışarıda gözlerini haramdan sakıyıp gezen bir genç eline silah alıp cihad yapan kişiden daha büyük bir cihad yapıyor" demişti. yani motomot hatirlayamamış olabilirim ama buna benzer bir şey söylemişti.

siz gençler bizden çok daha büyük işler yapıyorsunuz ah biz de sizin gibi olabilsek derdi, biz de kendimizi bir şey sanırdık. halbuki yaptığımız tek şey hafta sonu bir kaç saatliğine çocuklara kuran öğretmekti.

bir de kendisi hep "ben gencim" der. gençleri de el üstünde tutar.

öğrencilik yıllarında, milli türk talebe birliği ve akıncılar teşkilatında aktif görevler üstlendi. i̇mam-hatip lisesini bitirdikten sonra, marmara üniversitesi i̇lahiyat fakültesine bir yıl devam etti. "bu hocaların, bu ortamların olduğu yerde öğrenci olma" dı. ardından, mekke ümmü’l – qura üniversitesi’ne geçiş yaptı. daha sonra, mekke’de bulunduğu süre içerisinde, tanınmış hadis hocalarından özel ders ve icazetler aldı. büyük muhaddis abdulfettah ebu gudde, hindistanlı büyük âlim ebu’l hasen en’nedvi ve son dönem osmanlı ulemasından mehmet emin saraç hocaefendi, icazet aldığı hocalardan bazılarıdır.

bizim dinleye dinleye bitiremediğimiz, onun da paylaşa paylaşa bitiremediği videolarıyla zamanın en dik duruşu alimlerindendir.

şuan mümin psikolojisi videoları yayında, psikolojiye mümince bakıp hayattan dersler çıkarmamızı sağlayan bir seri. hergün bir tane dinleyip adeta bir hasletimizi düzeltip yoluna koyacağımız terapi dersleri .allah selamet versin.

erkam radyo'da adem ergül ile yaptığı programa denk gelirsem muhakkak dinliyorum. çok hoş sohbet ediyorlar. nureddin yıldız ayağı yere basan bir hocaefendi. toplumun içinde, memleketimiz müslümanlarının zaaflarını da dertlerini de iyi biliyor. allah istikametten ayırmasın.

çokça cımbıza maruz kalan hocadır. hoş değil bu tavır. konuşmanın genel bağlamından cümlelerin bu şekilde koparılıp alınmasının biz müslümanlara yakışmadığı kanaatindeyim.

'...sahabe şöyle yapardı siz de kendinizi ibadet mi yapıyo sayıyosunuz?'...kim size ekmek kutsal dedi ekmeği öpüp başına koyacağına şunu yap.''...perşembe günü yasin okumakla , haftalık cuma toplantısı yapmakla müslüman mı olduk sandınız?''...15 çeşit iftar yemeğiyle oruç mu tutuyosunuz?''...tesbih çekmekle cennete mi gideceksiniz?'...kandilde 100 rekat namaz kılacğına...'...olumsuzluk temelli konuşan hoca.toplumun hassasiyetlerini, şunca kaybolan arasında sarıldıkları değerleri değersizleştirmek, hafife almak yerine, bunları takdir edip üzerine eklemeler yapsa, tasavvufla ilgili de ileri geri konuşup durmasa istifade edilecek sohbetleri mevcut.güya tasavvuf karşıtı değil lakin çevrede tarikat şirktir'ci kim varsa n.yıldız hayranı...

yine linç edilen hoca.

çok severim ya allah da sevsin onu.ömrünü allah yolunda harcayan, gençleri seven ve her fırsatta destekleyen kıymetli bir alim. elhamdülillah kendisiyle tanışıklığımız da oldu.hocam siz beni hatırlamazsınız belki ama benim dün gibi aklımda o 2 dakikalık hoş sohbet. allah ömrünü uzun ve bereketli,ayaklarını sabit kılsın..

erkam radyoda i̇ftar programi sunmaktadir

sosyaldoku vakfı bünyesinde çok istifadeli eğitimler ve kamplar düzenliyor nureddin hoca. sene içinde eğitim verdikleri gruplarla beraber haftasonu, 15 tatil veya yaz tatili olmak üzere senenin birçok zamanı kamp yaptıkları grupları da var. vakfa tüm zamanını ayrılabilecek olanlara ayrı, üniversite ile beraber vakfa gelebilecek öğrencilere ayrı, yurtdışından gelenlere ayrı programlar düzenliyorlar. vakıfta yaptığı derslerine de dinlemeye herkes gelebiliyor, dersten sonra da erkekler kendi aralarında, bayanlar da kendi aralarında istişare ediyorlar. (*) her sene bir önceki senenin programını değiştirip geliştiriyorlar. aynı programı üstüste her seferinde yapmıyorlar. trabzon'da yapılmasına vesile olduğu bir kız kuran kursu var. sene içinde hafızlık ve i̇slami ilimler eğitimi veriyorlar oradaki öğrencilere ve yazın da oraya istanbuldan grup grup öğrenci götürüp kamp yapıyorlar. nureddin hocanın eğitim konusunda en takdir ettiğim yönlerinden biri de hiç taviz vermemesi. küçük de olsa, baktığınız zaman caiz olup olmama yönünden bir sıkıntı olmasa da belirlenen kurallara riayeti çok önemsiyor. gerek vakıfta, gerek evlerinde, gerekse kamplarında olan öğrencilerle tanıştığımda her birinde hiç taviz verilmeden oturmuş i̇slam şuurunu bariz bir şekilde gördüm. kendisi hakkında birçok tartışma var, seveni de sevmeyeni de çok. ben takdir ediyordum lakin yetiştirdiği öğrencileri görünce hayran kaldım. kendisini saatlerce oturup eleştiren birçok insan onun yetiştirdiği gibi birkaç kişi yetiştirse keşke bu zaman kaybında. slogan cümleleri olan "i̇şimiz vaktimizden çok"u sadece slogan olarak taşımıyorlar, hayatlarının her alanlarında yaşıyorlar. diğer insanlar onları eleştirmek için oturup nefretle yazılar yazarken, onlar gruplar halinde bir hafta on gün bir eve kapanıp nasıl daha iyi eğitim verebileceklerini planlayıp programlar yapıyorlar. ümmet şuuru dertleri. dertleri polemik değil, dertleri davaları.