said nursi – dertli sözlük
bir arkadaşım şöyle diyor üstadı anlatırken;"o degil de zamanında üstadı kimse desteklemediği gibi hocaların çoğu kösteklemişşimdi badem gözlü oldubademüzzaman oldu"
sözler 269 ayet
mektubat 88 ayet
kastamonu lahikası 7 ayet
lemalar 65 ayet
emirdağ lahikası i-ii 6 ayet
nurun ilk kapısı 4 ayet
hutbei şamiye 3 ayet
asarı bediyye 6 ayet
tarihçei hayat 4 ayet
barla lahikası 22 ayet
şualar 48 ayet
işaretul icaz 47 ayet
mesnevii nuriye 49 ayet
kitapları tefsir değil, bütün kitapları sadece 618 ayeti içerir
herhangi bir üst düzey dil yada şaşırtıcı hayret edici bir yanı yok,normal bir insanında hikayeleştireceği gibi sıradan.ki zaten okuyan çoğu kişi anlayamaz son derece ağır bir dili var.genelde nur cemaati evlerinde zorla okutulur.neden kuran okumuyoruz onu da anlamış değilim.neyse

6236 ayetin hepsini kapsamaz.bu yüzden tefsir olarak değerlendirmek yanlış.
son derece saçma kısımlarıda vardır.örneğin
cebrailin hz.alinin kucağına kağıt düşürdüğünü söyler.
hz. ali’nin celcelûtiye adlı kasidesinin kendisini ve risalelerini asırlar öncesinden haber verdiğini ve alkışladığını söyler. buda abesle iştigaldir.
kendisini asrın mücedditi olarak görmektedir , ki biz peygamberden sonra vahiy gibi bir kapını kapandığından kuran kaynaklı olarak kesine kesin eminiz.
bana yazdırıldı şeklinde bir konu daha varki kimseye herhangi birşey yazdırılmış değil.nur cemaati öğrecileri her ne kadar bu konuyu laçkalaştırıp ilham vs gibi şeylerden bahsetselerde 6 yaşında çocuğun bile idrak edebileceği kadar net.

kaynak olarak kuran,ve peygamberin sünneti size yeterli olacaktır.başka bir şahsı üstad alim müceddit evliya olarak yüceltmek övmek ancak o şahsın yanlış beyanlarını görmezden gelmenize sebep olacaktır.

https://mehmetselvi.wordpress.com/2014/02/06/cebrail-hz-alinin-kucagina-bir-sahife-dusurmus-ve-o-sayfada-allah-said-nursi-nin-gelecegini-haber-vermis-saadettin-merdin/

unutmadan gazi mustafa kemal karşısındaki dik duruşu her zaman takdir edilesi.dönemin şartları düşünüldüğünde hayatı sefalet içerisinde geçmiş ve buna rağmen direnmiştir.
"zalimler için yaşasın cehennem " sözünde çektiği acının çığlıklarını duyabilirsiniz.
mekanı cennet olsun.
kendisi evvela (hatta belki sadece) "tarihçe-i hayat (envar yayınları)" kitabından öğrenilmesi gereken milyonlar muhakkıkin-i islamdan, hüccetul imandan birisidir... kendi tashih edip doğrudur dediği en muteber belki tek kaynak tarihçe-i hayat (envar yayınları) tır. burada kronolojik ve biyografik bilgiler bulunmakta. ama hakikaten yüzbinler nur talebesinin ittifakıyla bediüzzaman (allah ondan razı olsun) en doğru risaletun nur külliyatından bilinir, tanınır, anlaşılır.
tefekkür'de son asırların zirvesidir. otuzuncu lem'a gibi insana kainatı tefekkür noktasında birçok kapı açan, ism-i azam olarak meşhur olmuş altı ismin izahını yapan bu eser dört duvar arasında, türlü zorluklar ve sıkıntılar içerisinde iken eskişehir hapishanesinde yazılmış. hayret etmemek elde değil.
https://www.youtube.com/watch?v=chyed2qkbng şöyle bir video ile analım üstadımızı. allah ondan ebeden razı olsun. onun gibi fikir mücahidlerini yetiştirmeye bizleri muvaffak kılsın.
şahsıyla cemaatini ayrı değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. bu değerlendirmede başı ise düzene bakış çekecektir. kendisinin ömrü düzenle mücadele etmekle geçmiş, çileden çileye koşmuş. cemaatine/cemaatlerine baktığımızda ise geriye saf bir m. kemal düşmanlığı kaldığını ve "benim cemaatime karışmayan iktidar ne yaparsa yapsın makbuldür" fikriyle hareket edildiğini görürüz. acınası bir hal.
“firkatli ve gurbetli bir esarette fecir vaktinde ağlayan bir kalbin ağlayan ağlamalarıdır” başlığı altında şunları söylemiştir:

seherlerde eser bâd-ı tecelli
uyan ey gözlerim vakt-i seherde
i̇nâyet hâh zi dergâh-ı i̇lâhî
seherdir ehl-i zenbin tövbegâhı
uyan ey kalbim vakt-i fecirde
bi kûn tevbe, bi cû gufrân zi dergâh-ı i̇lâhî