üniversite – dertli sözlük
içeride müsbet ilimlerin cazibesi ve maişete vesileliği rüşvet verilmek suretiyle, iman ve itikad hırsızlığı da yapılmış olduğu bir hakikattır. dikkat etmek lazım, ateşten gömlektir.
günümüz türkiyesi'nde statüsüz bir eğitim kurumu.

üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde geliştirilen yeni eğitim modeli üniversiteleri işlevsiz hale getirmiştir. bilim yapılan kurumlar olması gereken kurumlar, yüksek lise seviyesinde eğitim kalitesine düşmüştür. her ile açılan üniversitelere yeterli eğitim-öğretim personeli sağlanamamakta, mezunları ise düzeyli bir iş bulamamaktadır. bir kısmı ise işsiz gezmektedir. bunun en büyük nedeni açılan üniversite sayısı nispetinde iş sahasının gelişmemiş olması.

yeni bir eğitim sistemi çerçevesinde herkesin değil de burada öğretim alması gerekenlerin üniversite okuması gerekirken, herkesi üniversite mezunu yapma anlayışı büyük bir işsiz ordusu meydana getirmek üzere. dolayısıyla eğitim sisteminde gidişat çok kötü.
en az delikanlı olunan, en çok dünyaya indirgenen dönem. adaptasyon ve değersize önem atfetme dönemi. realize etmek demek bu demek zira. realist olmayan idealistlere gelince, allah tamamına erdirsin demeli heralde.
üniversite demek hücre zarına membran, taşımaya tsansport demek, birkaç değişik terim, sürekli kimyasal hesaplamalar, elden düşmeyen logaritmalı hesap makinası, gecenin bu saatinde deney raporu yazmak, allahın cezası bir türk dili hocası ve mesleği sevdiren beslenme ilkeleri demektir belki de. (*)
lise döneminde resimlerinin duvarlarda masalarda barındığı kazandıktan sonra 'bu muydu ulan' dedirten zöbörenk diye hayal kırıklığı yaşanılan kurum.anıları güzeldir yalnız.
üniversite, eflatun ve aristo’nun hiçbir politik ve dini baskı unsuru olmadan öğrencileri ile felsefi tartışma yarattıkları ortamdan esinlenerek günümüze kadar evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip kurumlar olarak “universitas” üniversite adını almışlardır.
ilkini platonun açtığı söyleniyor,academia adıyla ve rivayetlere göre kapısında 'geometri bilmeyen giremez' yazıyormuş.