sözlük formatı the hitchhiker's guide to the galaxy (otostopçunun galaksi rehberi) kitabından ilhamla oluşturulmuştur.
bahsettiğim ilham kitapta geçen ''her otostopçunun galaksi rehberi'' isimli elektronik kitabın formatından gelmekte.
buyrun kitaptan bir alıntı:
ford kitabı arthur’a uzattı.
“nedir bu?” diye sordu arthur.
“her otostopçunun galaksi rehberi. bir çeşit elektronik kitap. herhangi
bir şey hakkında bilmek istediğin her şeyi söyler sana. i̇şi bu.”
arthur elinde sinirli sinirli evirip çevirdi kitabı. “kabını sevdim,” dedi.
“paniğe kapılmayın. bütün gün boyunca bana söylenen en faydalı ve akılcı
şey.”
“nasıl çalıştığını göstereyim sana," dedi ford. kitabı iki hafta önce ölmüş
bir bülbül leşi gibi iki parmağının ucuyla tutan arthur’un elinden kaparak
kabından çıkardı.
“şu düğmeye basınca ekran aydınlanıp dizini gösterir.”
yediye on santimlik bir ekran aydınlandı ve yazı karakterleri hızla
geçmeye başladı.
“vagonları öğrenmek istiyorsun, öyleyse yazıyorum.”
parmakları birkaç düğmeye daha dokundu. “i̇şte.” ekranda “vagon i̇nşa
filoları” sözcükleri yeşil renkte belirdi.
ford’un ekranın dibinde büyük
kırmızı bir düğmeye basmasıyla birlikte sözcükler ekranda kaymaya başladı.
aynı zamanda kitap ekrandakileri sakin yumuşak bir sesle okumaktaydı. kitap
şunları söylemekteydi:
“vagon i̇nşa filoları. bir vogonun aracına binmek istediğinizde yapmanız
gerek tek şey: vazgeçmektir. galaksideki en tatsız ırklardan biridir -sadece
düşünce ve davranışları ifritçe değildir, aynı zamanda kötü huylu, bürokratik,
resmi ve kalın kafalıdırlar. üç imzalı emirler imzalanmadan; yollanıp, geri
gönderilip, soruşturulmadan; yine yitirilip, sonunda üç ay boyunca kağıt
bulamacında bekletilip yakıt olarak yeniden dönüşüme uğratılmadan kendi öz
ninelerini traal’ın yırtıcı cırlayan canavarı’ndan kurtarmak için parmaklarını
bile kımıldatmazlar. “bir vogon'dan içki koparmanın en iyi yolu boğazına parmak atmak, onu
üzmenin en iyi yolu ise ninesini traaal'in yırtıcı cırlayan canavarı’na
yedirmektir.”
“hiçbir koşulda bir vogon’un size şiir okumasına meydan vermeyin.”
bahsettiğim ilham kitapta geçen ''her otostopçunun galaksi rehberi'' isimli elektronik kitabın formatından gelmekte.
buyrun kitaptan bir alıntı:
ford kitabı arthur’a uzattı.
“nedir bu?” diye sordu arthur.
“her otostopçunun galaksi rehberi. bir çeşit elektronik kitap. herhangi
bir şey hakkında bilmek istediğin her şeyi söyler sana. i̇şi bu.”
arthur elinde sinirli sinirli evirip çevirdi kitabı. “kabını sevdim,” dedi.
“paniğe kapılmayın. bütün gün boyunca bana söylenen en faydalı ve akılcı
şey.”
“nasıl çalıştığını göstereyim sana," dedi ford. kitabı iki hafta önce ölmüş
bir bülbül leşi gibi iki parmağının ucuyla tutan arthur’un elinden kaparak
kabından çıkardı.
“şu düğmeye basınca ekran aydınlanıp dizini gösterir.”
yediye on santimlik bir ekran aydınlandı ve yazı karakterleri hızla
geçmeye başladı.
“vagonları öğrenmek istiyorsun, öyleyse yazıyorum.”
parmakları birkaç düğmeye daha dokundu. “i̇şte.” ekranda “vagon i̇nşa
filoları” sözcükleri yeşil renkte belirdi.
ford’un ekranın dibinde büyük
kırmızı bir düğmeye basmasıyla birlikte sözcükler ekranda kaymaya başladı.
aynı zamanda kitap ekrandakileri sakin yumuşak bir sesle okumaktaydı. kitap
şunları söylemekteydi:
“vagon i̇nşa filoları. bir vogonun aracına binmek istediğinizde yapmanız
gerek tek şey: vazgeçmektir. galaksideki en tatsız ırklardan biridir -sadece
düşünce ve davranışları ifritçe değildir, aynı zamanda kötü huylu, bürokratik,
resmi ve kalın kafalıdırlar. üç imzalı emirler imzalanmadan; yollanıp, geri
gönderilip, soruşturulmadan; yine yitirilip, sonunda üç ay boyunca kağıt
bulamacında bekletilip yakıt olarak yeniden dönüşüme uğratılmadan kendi öz
ninelerini traal’ın yırtıcı cırlayan canavarı’ndan kurtarmak için parmaklarını
bile kımıldatmazlar. “bir vogon'dan içki koparmanın en iyi yolu boğazına parmak atmak, onu
üzmenin en iyi yolu ise ninesini traaal'in yırtıcı cırlayan canavarı’na
yedirmektir.”
“hiçbir koşulda bir vogon’un size şiir okumasına meydan vermeyin.”