(bkz:ölü ozanlar derneği)
robin williams yüzünden olsa gerek good will hunting ile karıştırdığım film. i̇ki filmin ortak noktası hayat felsefesi üzerine tavsiyelerde bulunulmasıdır.
okul ile ilgili sayısız yerli yabancı film çevrildi. hababam sınıfı’ndan tutun da agora’ya kadar birçoğunun repliklerini ezbere biliriz. fakat okul denildiğinde okulun tek tipleştirme özelliğine karşı çıkan fimler daha etkileyici gelir benim için. bunların başında da ölü ozanlar derneği filmi vardır. elbette bu aslında bir kitap çevirisiydi. elbette kitapta robin williams’ın jest mimikleri yoktu. bu yüzden kalite anlamında kitap filmin bir tık gerisinde kalır. “o kaptan benim kaptanım” cümlesi bir slogan gibi yer etmiştir izleyicilerde. film özünde okulun eğitim değil öğretim yuvası olduğunu savunur, disipline karşı çıkar.
robin williams filmlerinin en etkileyicilerinden biri. robin williams benim için holywood'un en iyi aktörüdür.
çoğu öğretmenin ( özellikle felsefeciler ) (*) öğrencilerine mutlaka izletmek istediği film. bazıları john keating gibi olmak ve sınıfta o ortamı oluşturmak istiyor ya neyse...
(bkz:eğitim temalı filmler)
öğretmeni vermek istediği mesajı öğrencilerin azıcık yanlış anladığını, biraz zamana ihtiyaçları olduğunu düşündüğüm film.
carpe diem!.. birkaç kez izlediğim ve izlenmesi gerektiğini düşündüğüm robin williams filmi..
"carpe diem ve hayatın iliğini emmek n'olucak?"
"iliği emmek, kemiği boğazına kaçırmak demek değildir."
"iliği emmek, kemiği boğazına kaçırmak demek değildir."
1989 yılında çekilmiş bir filmdir. i̇zlemiştim ama 5 yıl sonra etkisin kaybettiğinden midir bilmem pek bir şey hatırlamıyorum..(*)