kaçak çay – dertli sözlük
kendisini bizatihi; severim, içerim, içiririm, öneririm diye tarif edebileceğim, bildiğimiz çayın mülteci versiyonu.
çaya rengi verenin aslında boya olduğunu, yıkandıktan sonra içilmesinin daha sağlıklı olacağını duyduğum çaydır.
sözlüğe yeni gelen yazarlara kullanıcı adının geçtiği bir başlık açıp "hoş geldiniz " deme modasına uymak adına kendime kurban olarak seçtiğim yazar. hevesim kursağımda kaldı itiraf etmeliyim. başlık farklı bir niyetle de olsa açılmış. neyse konumuz bu değil. yeni yazarımız hoş gelmiş :)
yazar olduğu halde çay konusuna kurban gitmiş asil yazar :) hoşgelmişsin :) gelişin hiç unutulmayacak farkındasın demi :)
gönlündeki şehir mardin olan yazar. azı vilâyet çoğu şiir olan çok güzel bir şehir seçmiş kendine. tebrik ederim. mardin mi? benim için cihân-ı mesel ile arz-ı fettandır. ne demiş şair kendine: şair sen kiminle konuşuyorsun, mardin yoldaşın değilse... güzel demiş kendine. mardin gönül ağrım, çocukluk gölgemin ikamet ettiği şehristanımdır. tekraren tebrik ederim. mahlas da zatî antep'ten sonra başlayan bir hikâye. buğulu ve demli bir hikâye.
i̇çimi lezzetli bir çay olsa da ne kadar sağlıklı olduğu şaibeli bir içecektir. zira dünyanın en pis havasına sahip olan bir bölgeden gelen bir çaydan bahsediyoruz ve tarım kimyasalı kullanılmadığına dair bir ibaresi ve gerekçesi de yok. üstelik boya takviyeli olsa gerek ki; akşamdan bardağa döktüğünüz berrak koyu kırmızı çayın rengi, sabaha balçık gibi bir yapıya ve pas rengine bürünüyor. dolayısıyla; üzerine dünyada kar yağdığı için doğal yollarla korunan tek çay olan ve bu haliyle dünyanın en doğal üretimine sahip çay olan türk çayıyla kıyaslanamayacak durumdadır.