çocukluğuma iner misin

psikolojik danışman, psikolog ya da psikyatrist iseniz muhtemelen böyle bir espri duymaktan bıkmışsınızdır.

yeni biriyle tanıştığınız vakit mesleğinizi söylediğiniz andan itibaran genelde şöyle bir diyalog başlar :

- aa inanmıyorum şimdi sen benim nasıl bir karaktere sahip olduğumu anladın mı hemen, çözdün mü beni?
+ hayır, sihirli güçlerim yok benim.
- yaaa peki, bir çocukluğuma iner misin ?
+ oldu, başka ?
- bi de benim psikolojim çok bozukta bir düzeltir misin sana zahmet..
+...


milletin psikolojisi de mübarek sıcakta kalmış peynir gibi hemen bozuluveriyor. ( psikolji böyle basit bir hadise değil!)
bu iş böyle ayaküstü olmaz deyince de burun kıvırırlar, sanki insanları dolandırıyormuşuz gibi.

(bkz:çocukluğunu anlat niçin psikolog olduğunu söyleyeyim)

vaktiyle freud'un açmış olduğu çığırla zamanın bebelerinin bile dalga geçiyor olmasının ispatıdır.

psikoloğum diyen insana sorulan ilk sorulardan biri sanırım. yakalanan her doktora uzmanlık alanı farketmez yaşlı teyzelerimizin benimde kuluncumdan bir ağrı giriyor evladıım demesi gibi birşey.