rabbinin adaletini sorgulayan insan – dertli sözlük
bazen yapıyoruz bunu ama, "hikmetinden sual olunmaz" deyip, konuyu kapatıyoruz. vardır elbet bir hikmeti.
aklımıza sığışmayan konularda oluyor.ve merhametimizden doğuyor.bizdeki merhamet anlayışı hakiki merhamete uygun düşmediğinden olayı adaletsizlik olarak algılıyoruz.

mesela bir deprem oluyor, binlerce masum vefat ediyor, on binlercesinin malları heba oluyor.dünyada ebedi kalacağını zanneden malını, eşini dostunu her neyse kaybeden adam; ölen mü'min ve mü'minelerin ölmeyip şehadet mertebesine yükseldiğini, heba olan mallarının sadaka hükmüne geçtiğini(*)(*)(*) manzara karşısında kendi adalet, esasında merhamet anlayışına uymayınca "bumu allahım adaleti diyor" diyor(*)" sorgulamaya başlıyor.

esasında sorgulama adaletten değil merhametten geliyor.çünkü her müslüman bilir ki hikmetine binaen verir de alır da.ona verdikleri(*) üzerinde bir hak iddia etmek hakikata haksızlık olur.ama işin merhamet kısmını kavrayamıyor.hakiki merhameti anlamayınca nefsine kapı açılıp adaletini sorguluyor.

tabii aynı adam her işte alahın merhametinin de bir cilvesi olduğunu bilir fakat merhamet adalete göre daha göreceli ve sınırları daha yumuşak bir kavram olduğundan olaylardaki hissesi daha zor anlaşılıyor.