yanlış hatırlamıyorsam pendname-i şeyh sadi'de geçiyor... adamın biri şirazi'nin meclisinde derdinin olmadığından, her şeyinin rast gittiğinden bahsediyor. şirazi rahimehullah da adama "derdin yoksa git pazardan satın al, bulamazsan benimkini ödünç vereyim" diyor. buradaki "satın al" ve "ödünç vereyim" kısmı o kadar güzel ki...
i̇nsanın derdini anlatırken ki akıttığı ya da kuru bir soğuğun kurutup gizlediği gözyaşların samimiliğine yürekten inanıyorum, kalblerimizde hasretlerimiz var, varmak istediğimiz kişilere karşı hatıraların ve yaşayamadıklarımızın yükleri var..
asıl hasretimize, dermanı verenin kudretine olan inancımız dertlerimizle beraber kuvvetlenir mi sözlük?
rabbimizin biz kullarını kendine yakınlaştırmak istediği vakit hissettirdiği ufacık bir hüznün bile bir mükâfatı vardır fakat anlamaya, derdin arkadasındaki asıl sırra gücümüzü yettiremiyoruz.
bir gün bu imtihanlarımızı sırtımızda dert olarak taşımadığımız zaman belki de tam anlamıyla bir kul olacağız. i̇nşallah.