dert – dertli sözlük
kalbi kırıkların içinde bulunduğu haldir. ve allah kalbi kırıklarla beraberdir. yani bir derdi olanlarla...
insanı diri tutan, şımarıp helak olmasını engelleyen, kimi zaman günahlarına kefaret olan "ihtiyaç"
arkadaşların genelde 'işin gücün yok mu olum ya' diye serzenişte bulunduğu benimse içimi yakan, harekete geçiren duygu.
--nahl suresi 52-53-54-55--

(vurgula: "52. göklerdeki her şey, yerdeki her şey o'nundur. itaat de daima o'na olmalıdır. öyle iken siz allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?
53. size ulaşan her nimet allah'tandır. sonra size bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman yalnız o'na yalvarır yakarırsınız.
54. sonra sizden o sıkıntıyı giderince, bir de bakarsınız, içinizden bir kısmı rablerine ortak koşar.
55. kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük etmek için böyle yaparlar. bir süre daha faydalanın bakalım! yakında bileceksiniz!")

--nahl suresi 52-52-54-55--
genç dergi editörü mehmet lütfi arslan abimizle birlikte "mã¢nası yükseltilen, değer kazanan" kelime. başkasının derdiyle dertlenmediğimiz sürece "gerçek mã¢nã¢da dertli" olmadığımızı söylüyor lütfi abi. derdiniz kadar büyüksünüz diyor. demek ki, asıl dert "öteleri gözetmek, ahiret endişesi ile yaşamak" diyebiliriz. bunun haricinde kalan her türlü dertlerimiz olsa olsa "imtihan cilveleridir" kanaatimce. dert kelimesi genç derginin hem şifre kelimesi hem en temel kelimesidir. dert kelimesine verilen manayı anlamadan genç dergi okumak fatihasız namaz kılmak gibidir. neden bu denli büyük konuştum? çünkü "derdimizin" bu denli büyük olduğuna ya da olması gerektiğine inanıyoruz. dertle kalın...