eşinize hiç çiçek aldınız mı – dertli sözlük
sokak röportajı sorusu. video haber sitelerinde dolaşıyor.

buyrunuz: (http://vimeo.com/38973116)

amcamız muhtemelen işçi, kıt kanaat geçiniyor. şivesine bakacak olursak kürt. en az 4 çocuğu vardır.

muhabirin ilk sorusu: bayanlara haksızlık yapıyor musunuz?
amcamızın cevabı: yok, hiç olur mi?
soru iki: eşinize yılda kaç kere çiçek alıyorsunuz?
amcamızın cevabı: yalan yok, hiç.
muhabir melis'in tepkisi: nerde burda eşitlik, nerde burda değer?

tepkiye bak... :

amcanın sonraki sözlerine muhabir çok gülmüştür ama ben takdir ettim.

'abla(terbiyesiz adam, hanımefendi dememiş, abla demiş (!))
biz işte çalışıyoruz,hiç çiçek hatrımıza gelmiyor.
eve gittik mi elimizde ne varsa ona veriyoruz.'

muhabir sorularla modernizmi dayatmış ama amcamız yememiş.
helal olsun.
içimden bir ses, adamın muhabirden daha huzurlu bir yuvaya sahip olduğunu söylüyor.

mühim not: burda çiçek almak eleştirilmemiştir.
bir komşumuz ve eşi arasında geçen hadise şöyle;

adam akşam işten gelirken bahçeden bir tane çiçek koparmış ve eşine vermiş.
bizim hanım teyzemiz sinirlenmiş. 'sen nasıl benim emek emek büyüttüğüm çiçeklerimi koparırsın, bir daha sakın dokunma' diyerekten bir güzel fırçasını çekmiş.

hasılı; buradan da anlaşılacağı üzre maksat çiçekti, gönül almaydı filan değil. çiçeğin satın alınmış olmasıdır.
eğer çiçek bahçeden değilde satın alınmış olsaydı hanım teyzemiz eminim çok mutlu olurdu.

eşime çiçek kopardım demek ayıp ve kaba, aldım demek incelik ve modernlik.