devamında süleyman ragıp abimizin deyimiyle "şekerpare tadında bir ölüme kavuşana ne mutlu" dedirten muhteşem ayeti kerime.
zincirlikuyu mezarlığı girişine yazılan, kalbe ve fikre balyoz tadında inen allah kelâmı.
ölüm hoş birşey olmalı ki "tatmak" ifadesi buyurulmuş rabbimiz tarafından.. yine ölüm hoş birşey olmalı ki, hz. mevlana mesnevi'sinde hz. hamza'nın ağzından:
"hz. hamza dedi ki. gençken ölümü, bu dünyaya veda etme tarzında görürdüm. kim ölüme isteyerek gider? kim, ejderhanın karşısında soyunur? fakat şimdi hz. muhammedin nuruyla bu fani şehre zebun değilim ki. duygudan hariç olan ve halk nuru askeriyle dolu bulunan padişah ordugahını görmekteyim.
çadırlar, çadırlara geçmiş çadır direklerinin ipleri, ipleri sarılmış, şükürler olsun ki allah beni uykudan uyandırdı. ölüm kimin nazarında tehlikeyse tehlikeye atılmayın emri de onadır. fakat birisinin nazarında ölüm hakikat kapısının açılışından ibaret olursa ona haydin çabuk olun hitabı gelir.
ey ölümü görenler, uzaklaşın ey haşri, dirilmeyi görenler, çabuk olun! ey lütuf görenler, ferahlanın sevinin, ey kahir görenler, bu bir beladır, gamlanın! ölümü bir yusuf gören, canını feda eder, kurt olarak görense yolunu sapıtır! oğul, herkesin ölümü, kendi rengindedir. düşmana düşmandır, dosta dost!"
çağdaş yaşamcıların en sevmediği ayet.
madem bir gün mutlaka öleceklerini bilmek keyiflerini kaçırıyor; hadi o zaman keyiflerini yerine getirelim:
"her ölen bir gün diriltilecektir!"
keşkelerin anlamı yok.her yaratılanın bir takdir edilen ömrü var ve bu geldiğinde hiç kimse "ne bir an ileri alabilir ne de bir an geri" .genelde uzun olarak varsayılan insan yaşamının uzun ve sonsuz olamayacağını bildiriyor.aslında bunu bir nimet olarak düşünmekte mümkün.dünya hayatından başka bir hayat olmasaydı insan ömrü sona erdiğinde ahirette kavuşma ümidi de olmazdı.