yonuzzade'nin müstakbel planları arasında. tabi herşeyi bırakarak değil zira herşeyi bırakabilmek için sermaye şart. işe şehirden gidip gelmektense köyden gidip gelmek, bağını bahçeni inşa etmek. aile,ev kavramını dört duvar arasından kurtarıp etrafıyla çevresiyle hayvanlarıyla ağaçlarıyla tarlasıyla bir ev inşa etmek. tabii bir hayat. betondan uzak. toprağa yakın. arasıra üşüyen; sobayla iliklere kadar ısınılan bir ev. çocukların oğlaklara bindiği, hanımın süt sağdığı, babanın gübre taşıdığı güzel bir hayat. gece tüneyen baykuşları gündüz uyanırken baştankaraları, karatavukları dinleyen güzel kulakları olan bir ev. rüzgarı sinesinde dolaşan ağaçlar, geceleri ibadet eden yıldızlar, filizlenen bahar meyveleri, fidanlar. . . aah ahh tez nasip olsa. . .
