mehmet bey daha yedi yaşındayken, ailesi zorla topraklarından kopartılmış, mübadeleyle girit’ten göçmüşlerdir. mehmet bey’in en büyük arzusu ölmeden evvel doğduğu toprakları görebilmektir. bu özlemle sık sık içinde mektuplar olan şişeleri ege’nin mavi sularına bırakmaktadır. ve bir gün mektup karşılık bulur. film sıla özlemini, kimlik çatışmasını anlattığı kadar, mübadele esnasında çekilen sıkıntıları da anlatmaktadır. yalnız şişenin dolu tarafını gördüğümüzü, diğer tarafında sinema adına sorunlar barındırdığını söylemeden geçemeyiz.
vermek istediği mesajı en güzel şekilde veren film. sözleri, duygusal yaklaşımı, şive ve yöresel benzetmeler filme samimi bir hava katmış ve çağan irmak gene yapacağını yapmış.
çocuk oyuncuların yine çok başarılı oynadığı bir çağan ırmak filmi.kimin olduğunu bilmeden izleseniz de bu kesin çağan ırmağın filmidir diyebilirsiniz.
hümeyranın rolü fazladandır bence sanki sırf hümeyraya da bir rol olsun diye yazılmış gibi.on üzerinden beşbuçuk.
hümeyranın rolü fazladandır bence sanki sırf hümeyraya da bir rol olsun diye yazılmış gibi.on üzerinden beşbuçuk.
dava sahibi bir yönetmen olan çağan ırmak'ın önceki filmlerinde olduğu gibi (*) (*) siyasal göndermelerle süslediği film.
babam ve oğlum'daki gibi bir çocuğun sevimliliğini ve ağır dram unsurlarını, filmi çekici kılmak için bolca kullandığını görüyoruz. batı'daki birçok yahudi etkisindeki filmin yahudi soykırımına atıf yapması gibi bizim sinemamızın solcuları da her filmde 12 eylül 1980 darbesine atıf yapar. çünkü ezilmişlik ve mazlum olma durumu, en iyi propaganda yöntemlerinden biridir.
çağan ırmak hem senaryo yazmayı hem de propaganda yapmayı iyi biliyor. başarısına diyecek sözümüz yok. ama çağan ırmak veya herhangi bir solcu yönetmen kesinlikle 27 mayıs 1960 darbesine atıf yapmayı ve onu bir darbe olarak göstermeyi denemez. bu seçimin nedeni, solcuların kafasında, iyi darbe - kötü darbe ayrımıdır. solcuların darbe karşıtı tutumlarının samimiyetsizliği anlaşılıyor.
babam ve oğlum'daki gibi bir çocuğun sevimliliğini ve ağır dram unsurlarını, filmi çekici kılmak için bolca kullandığını görüyoruz. batı'daki birçok yahudi etkisindeki filmin yahudi soykırımına atıf yapması gibi bizim sinemamızın solcuları da her filmde 12 eylül 1980 darbesine atıf yapar. çünkü ezilmişlik ve mazlum olma durumu, en iyi propaganda yöntemlerinden biridir.
çağan ırmak hem senaryo yazmayı hem de propaganda yapmayı iyi biliyor. başarısına diyecek sözümüz yok. ama çağan ırmak veya herhangi bir solcu yönetmen kesinlikle 27 mayıs 1960 darbesine atıf yapmayı ve onu bir darbe olarak göstermeyi denemez. bu seçimin nedeni, solcuların kafasında, iyi darbe - kötü darbe ayrımıdır. solcuların darbe karşıtı tutumlarının samimiyetsizliği anlaşılıyor.