anmaya bir bahane bulunca canı gönülden rahmet olsun dedirten yazar, abi, usta, büyük.
güzel insanın vefatının yıl dönümü. allah rahmet eylesin, mekanı cennet komşusu peygamberimiz (*) olsun.
bazı insanlar vardır camiaya dair umutları, hayalleri, hedefleri ayakta tutan. asım abi de bu insanlardan biriydi. bir şeylerin düzeleceğine dair umudum asım abi ile büyük yara aldı.
bugün vefatının sene-i devriyesi olan güzel insan. kendisine fatihalar gönderelim inşallah.
#404024 kendisiyle ilgili bu tanımı girmişim ve belli ki dua niyetine geçmiş ki tanıştık.
arkadaşlarla kurduğumuz dergi için i̇stanbul'da asım abi ve ekibinin düzenlediği dergi fuarına katılma kararı aldık. (*) standı kurduk, dergileri serdik birazda hazırlıklı geldiğimiz için derginin ismine uygun olan bazı afiş ve materyaller ile standı süsledik. i̇lk iki gün beklentimizin de üstünde bir katılım vardı yazarlar okurlar herkes oradaydı. asım abi standı ziyaret etmişti ama detaylı hiç konuşmadık. katılımın biraz daha seyrek olduğu bir zamanda geldi dergimizi okuduğunu özelikle metroda okunmaya çok müsait olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini söyledi. mutlu olduk. günün sonunda asım abiye fuarla ilgili bir belge vermeye gittiğimde dergide yayınlanan bir yazıdan bahsetti pek sevmediğini böyle yazıların içeriğiyle ilgili dikkat etmem konusunda beni bizzat uyardı. o zaman çok şaşırmış ve gerçekten dergiyi okuduğunu anlamıştım çünkü bahsettiği yazı nerdeyse üç ay öncesine aitti. konuyla ilgili çeşitli örnekler vererek açıkladı anlattı benim için aydınlatıcı oldu.
küçük bir dergi olduğumuz için çok sayımız yoktu son gün erken saatlerde bitti bizde helallik alıp ayrılalım dedik asım abi olmaz bekleyin dedi. biraz bekleyince neyse gidelim dedik asım abi bu sefer olmaz size ödül vereceğiz töreni bekleyin dedi. heyecanla bekledik. (*) kapanış programında dergimiz yılın en genç dergisi ödülünü aldı.
gerçekten tam bir eylem insanıydı. desteklenmesi gerekiyor derken ciddiymiş. fuar sonrasında da birkaç kez görüştük dergiyle ilgili görüşlerini belirtti yine.
i̇smi geçince bu anıyı hatırlarım önceden tebessüm ederdim şimdi gözlerim doluyor.
rabbim mekanını cennet makamı âli eylesin.
arkadaşlarla kurduğumuz dergi için i̇stanbul'da asım abi ve ekibinin düzenlediği dergi fuarına katılma kararı aldık. (*) standı kurduk, dergileri serdik birazda hazırlıklı geldiğimiz için derginin ismine uygun olan bazı afiş ve materyaller ile standı süsledik. i̇lk iki gün beklentimizin de üstünde bir katılım vardı yazarlar okurlar herkes oradaydı. asım abi standı ziyaret etmişti ama detaylı hiç konuşmadık. katılımın biraz daha seyrek olduğu bir zamanda geldi dergimizi okuduğunu özelikle metroda okunmaya çok müsait olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini söyledi. mutlu olduk. günün sonunda asım abiye fuarla ilgili bir belge vermeye gittiğimde dergide yayınlanan bir yazıdan bahsetti pek sevmediğini böyle yazıların içeriğiyle ilgili dikkat etmem konusunda beni bizzat uyardı. o zaman çok şaşırmış ve gerçekten dergiyi okuduğunu anlamıştım çünkü bahsettiği yazı nerdeyse üç ay öncesine aitti. konuyla ilgili çeşitli örnekler vererek açıkladı anlattı benim için aydınlatıcı oldu.
küçük bir dergi olduğumuz için çok sayımız yoktu son gün erken saatlerde bitti bizde helallik alıp ayrılalım dedik asım abi olmaz bekleyin dedi. biraz bekleyince neyse gidelim dedik asım abi bu sefer olmaz size ödül vereceğiz töreni bekleyin dedi. heyecanla bekledik. (*) kapanış programında dergimiz yılın en genç dergisi ödülünü aldı.
gerçekten tam bir eylem insanıydı. desteklenmesi gerekiyor derken ciddiymiş. fuar sonrasında da birkaç kez görüştük dergiyle ilgili görüşlerini belirtti yine.
i̇smi geçince bu anıyı hatırlarım önceden tebessüm ederdim şimdi gözlerim doluyor.
rabbim mekanını cennet makamı âli eylesin.
i̇smini görünce birden yüreği titreten, göçmesine alışamadığımız abimiz.
(bkz:uçtun yine deli gönül)
müslüman camiada mizah eksikliğinin farkında olup gayretle çabalayan, bunun için bir araya toplayıcı vasfı olan galiba tek adamdı. allah rahmet eylesin.
hayal kırıklığı içerisinde geçirdiğim bir lgs sonrası moraller bozuk... çırak olarak yaz tatilimi geçirmeye karar verdim ilk defa, sınavın yarattığı olumsuz etkiyi dağıtmanın en iyi yolu olarak gördüm sanırım ve öyle de oldu; bir anda liseye kayıt yaptırmam gereken zaman dilimine gelmiştim artık.
kafamdaki seçenekler: yakınlarda iyi bir düz lise, bir tık uzaklarda iyi bir süper lise...
derken bir arkadaş lgs'de benden daha düşük puan almasına rağmen kartal anadolu imam hatip lisesini tercih edip, puanının yettiğini ve okula kaydolduğunu söyledi. yine boş kalan bir miktar kontenjanın da olduğunu söyleyince, artık bir seçenek daha belirdi: yatılı bir kartal anadolu imam hatip lisesi...
- puan kırılıyor?
- olsun iktidar artık bizim mahallede, halledeceklerdir inşallah.
ve yatılı bir ihl hazırlık öğrencisiydim artık.
ortama alıştıkça, zaman geçtikçe yaptığım tercihin ne kadar doğru olduğunu bin bir türlü vesile ile gösterdi rabbim.
işte o vesilelerden birisiydi asım gültekin.
bir lise kütüphanesi için çok üst düzey bir kütüphaneye sahipti okul ve o kütüphaneye ne zaman gitsem asım hocayı bulurdum. çekingen bir kişiliğe sahip olmam sebebiyle aradaki muhabbeti o başlattı, ve her gidiş gelişte muhabbetimiz de arttı.
okulda kulüpler kuruyordu gençlerin gelecek dünyalarında isabetli tercih yapabilmeleri, en deli dolu oldukları dönemde sağa sola sapmayıp enerjilerini düzgün yollarda kullanabilmeleri ve en önemlisi şahsiyetli birer birey olabilmeleri için.
okuldan mezun olmuş ve dünyanın dört bir yanında çeşitli iş kollarında hizmet veren bir sürü arkadaşını da getirirdi bizlerle muhabbet etmeleri için.
birkaç günlük i̇stanbul seyahatinde sırf asım hoca davet etti diye yarım gününü bu davete ayırıyorlardı; çünkü onlarda biliyordu bu davetin boş bir davet olmadığını.
o sosyal kulüplerden müthiş istifade ettim; orta okul boyunca agd okuma gruplarına katılmış ve birçok kitap okumuş görece donanımlı bir şekilde liseye başlayan biri olarak dünyamın ne kadar küçük dünyanın ise ne kadar büyük bir yer olduğunu gördüm. lise boyunca asım hocanın attığı temel ve verdiği enerjiyle bir sürü kısa film, dergi ve program çalışmaları yaptık; onlarca mezun ağabeyle görüşüp fikir alışverişlerinde bulunduk.
mevzunun sonunda üniversite sınavını kazanıp istanbul üniversitesi kapılarından içeri girip ortama alıştığımda, bu geldiğim yer üniversite ise mezun olduğum yer ne oluyor acaba? cümlelerini kurmuştum. sanırım bu cümleyi kurmamda da büyük pay sahibidir asım hoca...
gayretli, samimi, çalışkan ve naif kişiliğiyle bir asım gültekin geçti bu dünyadan; birçok iyiliğine şahidim, hiçbir kötülüğüne şahit olmadım biz ondan razı olduk; rabbimiz de razı olsun. mekanı cennet; makamı ali olsun.
kafamdaki seçenekler: yakınlarda iyi bir düz lise, bir tık uzaklarda iyi bir süper lise...
derken bir arkadaş lgs'de benden daha düşük puan almasına rağmen kartal anadolu imam hatip lisesini tercih edip, puanının yettiğini ve okula kaydolduğunu söyledi. yine boş kalan bir miktar kontenjanın da olduğunu söyleyince, artık bir seçenek daha belirdi: yatılı bir kartal anadolu imam hatip lisesi...
- puan kırılıyor?
- olsun iktidar artık bizim mahallede, halledeceklerdir inşallah.
ve yatılı bir ihl hazırlık öğrencisiydim artık.
ortama alıştıkça, zaman geçtikçe yaptığım tercihin ne kadar doğru olduğunu bin bir türlü vesile ile gösterdi rabbim.
işte o vesilelerden birisiydi asım gültekin.
bir lise kütüphanesi için çok üst düzey bir kütüphaneye sahipti okul ve o kütüphaneye ne zaman gitsem asım hocayı bulurdum. çekingen bir kişiliğe sahip olmam sebebiyle aradaki muhabbeti o başlattı, ve her gidiş gelişte muhabbetimiz de arttı.
okulda kulüpler kuruyordu gençlerin gelecek dünyalarında isabetli tercih yapabilmeleri, en deli dolu oldukları dönemde sağa sola sapmayıp enerjilerini düzgün yollarda kullanabilmeleri ve en önemlisi şahsiyetli birer birey olabilmeleri için.
okuldan mezun olmuş ve dünyanın dört bir yanında çeşitli iş kollarında hizmet veren bir sürü arkadaşını da getirirdi bizlerle muhabbet etmeleri için.
birkaç günlük i̇stanbul seyahatinde sırf asım hoca davet etti diye yarım gününü bu davete ayırıyorlardı; çünkü onlarda biliyordu bu davetin boş bir davet olmadığını.
o sosyal kulüplerden müthiş istifade ettim; orta okul boyunca agd okuma gruplarına katılmış ve birçok kitap okumuş görece donanımlı bir şekilde liseye başlayan biri olarak dünyamın ne kadar küçük dünyanın ise ne kadar büyük bir yer olduğunu gördüm. lise boyunca asım hocanın attığı temel ve verdiği enerjiyle bir sürü kısa film, dergi ve program çalışmaları yaptık; onlarca mezun ağabeyle görüşüp fikir alışverişlerinde bulunduk.
mevzunun sonunda üniversite sınavını kazanıp istanbul üniversitesi kapılarından içeri girip ortama alıştığımda, bu geldiğim yer üniversite ise mezun olduğum yer ne oluyor acaba? cümlelerini kurmuştum. sanırım bu cümleyi kurmamda da büyük pay sahibidir asım hoca...
gayretli, samimi, çalışkan ve naif kişiliğiyle bir asım gültekin geçti bu dünyadan; birçok iyiliğine şahidim, hiçbir kötülüğüne şahit olmadım biz ondan razı olduk; rabbimiz de razı olsun. mekanı cennet; makamı ali olsun.
defin işlemi gerçekleşirken başucunda olduğum halde bir avuç toprak dahi atmaya kıyamadığımdır.