hüzün – dertli sözlük
“hüzün dostumdur.” buyurmuş hüzün peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem- (åžebnem dergisi).
anlam veremediklerimiz mevlã¢'ya özlemdendir...
åžah damarımızın hızlı hızlı attığı demlerdendir...
dücane cündioğlu' yla bir görüşmem de, kendisi şöyle demişti ;
" hani bir şey var ya; ' duanız olmasa, ne ehemmiyetiniz var? '
işte ben onu değiştiriyorum: ' hüznünüz yoksa ne anlamınız var?.. ' "

hüzün, gözünüzden damlayamayan gözyaşınızdır.
"ve hüzün ki en çok yakışan bize" cümlesindeki en mistik kelime.. ötelere çekiyor nedense insanı bu kelime..

hüzün: eylülde yaprakların dökülmesi gibi içe kasvet veren görünüşte karanlık bir duygu ama düşündüğümüzde bu dünya eğlence mekanı değilse bu kasvet ortamı da ruhların ahirde dirilişi için şart.. öyleyse yine, yeniden, olması gerektiği gibi "ve hüzün ki en çok yakışan bize..."
en çok kalmak istediği bir vakitte; en çok gitmesi gerekiyorsa, insanın içine dolan, ağlamasına, insanlardan kaçmasına; kendini yollara vurmasına sonra hiç bişey yokmuş gibi gelip odasına oturup bir köşecikte sözlüğe entry girmesine ve bunu yaparken bile hala o hissin içinde durmasına sebep olan duygu.