ev – dertli sözlük
içindekilerin özlemle dışarıyı gözlediği,dışarıdakilerin imrenerek içeriyi özlediği bir garip mabettir ev.-rasim özdenören
bir çeşit home' dur. ayrıca yuvayı dişi kuş kurar bunu da ev konusunda belirtmek gerekir. kimileri evde olmayı kutsal sayarken kimileri buna işkence der üst üste iki gün dayanamaz.neticede allah kimseyi evsiz bırakmasın olay bu.
bazı kırsal kesimlerde yaşça büyüklerimiz tarafından oda anlamında kullanılır.

+öteki evden çorabımı getirsene...gibi.
islam fıkhına göre asli ihtiyaçlardandır. bir diğeri de binek. ev, sermaye haline getirilemez.
nereye giderseniz gidin, nereyi gezerseniz gezin, nerede kalmak isterseniz kalın, dünyanın neresi olursa olsun geri döndüğün zaman "oohhhh beee dünya varmış" dediğin tek yer.
kanaatime göre bugün hiç önemsemediğimiz sanatını ve maneviyatını öldürdüğümüz duvarları ve sair azalarına herhangi bir mana yüklemeden içinde yaşadımız yer. allah insanı yeryüzünde halifem diyerek şereflendiriyor. yarattıklarımın en ekmel i insandır diyor biz gidip o insanı abuk subuk apartman dairelerine tıkıyoruz.hepsi aynı kutu gibi ev.hiç estetik yok.hepsinde aynı uyduruk güya modern kapılar pencereler.eskiden evlerimize kendimizden birşeyler katardık.tavanını yüksek yapardık.i̇çinde huzur bulurduk.neyse netice olarak kapitalizme kurban ettik evimizi. bu büyük bir yaradır.
evimi, doğduğum evi çok özlüyorum fakat bazı nedenlerden dolayı gidemiyorum.
etrafı sayısız meyvelerle kaplı yemyeşil adeta cennetten bir köşeydi akrebi vardı kirpisi, kaplumbağası bile vardı, evimin önü topraktı mis gibiydi, kullanılmayan bi diş fırçasıyla hep toprağı kazardım bi arada ceviz ağacının altına takmıştım kafayı, çocuk aklımla orda hazine var diye eşeleyip dururdum.
evimizin etrafını sarmış güzelim meyve ağaçları ekmek teknemizdi, annem pazarda satıcılık yapardı.
evimizin rengi kırmızıydı öyle güzel kırmızıydıki böyle insanın baktıkça bakası geliyordu öyle güzeldi işte bende o diş fırçasıyla annemin peşinde çanta gibi gezer dururdum.
sonra ayrılık geldi kapımıza dayandı, insanlar çok şeyi mahvediyor...
birkaç sene önce evimize uzaktan bakmıştım yine yerli yerinde kıpkırmızı rengiyle bu sefer uzun uzun baktım bir daha görmeyecekmiş gibi...
i̇nsan ait olduğu yerden ayrılınca başka hiçbir yere ait hissedemiyor sadece alışıyor, hayat hep bir yerden kopartıp başka yerlere savuruyor bizleri işte benim hasretle çektiğim evimin tanımı.