üstünde yaşadığımız yer küreyi saran yaklaşık 150 km kalınlığındaki gaz kütlesi.
orhan velinin dizelerinde söylediği gibi "şimdilik" bedava olandır.
bedava yaşıyoruz bedava
hava bedava, bulut bedava
nefes al, 10 saniye tut, nefes alma sürenin iki katı sürede nefesini ver, ve bunu hergün yap. gör bak neler zahir olacak =)
kendini beğenmişlerde bol miktarda bulunan soyut nesne.
kapitalist düzenin klimalar vasıtasıyla kısmen de olsa ücretlendirmeyi başardığı temel tüketim maddesi.
bazen hava öyle bir hale bürünüyor ki, insan kendini boşlukta hissediyor. birden nötrleniyor insan. hissi anlamda bir nötrlük. ne mutluluk isteniyor ne hüzün; ne tatlı isteniyor ne tuzlu. sukunet içerisinde boğuluyor. ağaç yaprağının haleti ruhiyesi gibi. sonra düşünüyorsun düşündükçe vücuttan uzaklaşıyor, bedenden sıyrılıyorsun. ve batıla gark olmuş sosyal yaşantıya meydan okuyorsun. hava'n değişiyor.
heva ile aynı kökten türeyen bir yerin hâli ve sıhhat bakımından durumu.
yahya kemal’e ahmet haşim “sen benim havamda rahat edemedin” demiş, tanpınar anlatıyor, atmosfer, muhit, çevre, halka anlamında kullanıyorlar anladığım kadarıyla. fakat nasıl dokunaklı bir söyleyiş, insan bunu dostlarına söyleyebilmeli, “sizin havanızda rahat ettim” şeklinde. dostlarından duymak da olur.