birçok sözlükte yazarlık yaptım. ilk gençliğimde yaşadığım hemen her buhranda rahatlamanın yolunu yazmada buldum. bir nevi günah çıkarma etkisi vardı üzerimde. bir de müslümanların kardeşliği düşüncesi bende tam anlamıyla yer etmiş, insanların dertlerini kendi derdim olarak görüyor ve insanlardan da bu nevi bir tutum bekliyordum. birçok kişiden tavsiyeler istiyor, kısacası ilgi bekliyordum. tabii bu sadece basit ve genel tavsiyeler olarak kaldı. bir adım ötesini umursayan çıkmadı.şimdi üzerine düşündüğüm ve bir türlü anlamadığım mevzuya gelelim. belki yıllar süren psikolojik rahatsızlıklar, atlatılamamış çocukluk travmaları vs. şeylerin etkisiyle zayıf olan sosyal hayatım tepetaklak olmuştu. ne derslere gidip geliyordum ne kimseyle konuşuyordum. aylarca evde karantina hayatı... yazdığım dönemde benimle benzer şeyler yazanlar vardı. türlü hastalıklar, depresyonlar, intiharla ilgili tanımlar...bugün baktığımda ben kendimi birçok iyi imkandan mahrum etmişim, okulu zor bitirmişim ve iş hayatında başarı elde edememişler kadrosuna dahil olmuşum. son bir yılda inen rahmet yağmurları istisna... o benzer şeyleri yazıp çizenlerin ciddi bir kısmı okullarını zamanında bitirdi, kimisi evlendi, kimisi yurtdışına çıktı vs...aklıma iki durum geliyor. ya ben çok zayıftım ki onların atlatabildiği sıkıntıları atlatamadım. yahut onların çoğu bunları yazarken tam anlamıyla o duygu durumu yaşamıyordu ve bundan belki de haz alıyordu. geçmiş zamanı bu minval üzere değerlendirdiğimde kendimi çaresiz ve salakça hareket eden biri olarak görüyorum. bugün farkına varmak beni nereye götürür, bilemiyorum.