dertli itiraf – dertli sözlük
yarın erken kalkacak olmama rağmen bu saatte aktif yazar olabilmek için 5. entry'mi de bu itiraf vesilesiyle girmiş bulunuyorum. hoşbuldum dertli sözlük.
evlenmek isteyen gençlere 'yavrum sen neden evlenmiyorsun?' 'üniversitede birini bulamadın mı?' 'görüştüğün biri yok mu?' diye soran 'dindar' teyzelere çok sinir oluyorum. özellikle bir kız olarak daha çok sinir oluyorum. peygamber efendimizin dediği gibi evlenmek isteyen gençleri evlendirin dediğini hatırlasa bu teyzeler-amcalar ve sevgili, flört gibi durumların zaten harama yaklaşma sebebi olduğunu da anlayıp gençleri zinaya yaklaşmaya teşvik etmek yerine bekar kadın-erkekler arasında köprü olsalar. 'kızıııımmmmm sen daha evlenmiycen mi, yok mu birileri?' sorularını sormaktan da utanırlardı diye düşünüyorum. evlenmemiş olmam kendimi koruma çabamdandı teyzem, kendini koruyan bir adamda benim gibi düşünüyorsa zaten aramızda bir köprü olmadan birbirimizi bulamayacağız bu gidişle ama allah büyük.
sosyal mesaj: sevgili teyzeler, dindar gençlere sevgililik gibi içi boş sıfatları ve zinayı normalleştirecek yaklaşımlar yapmayın.
yoruldum laf anlatmaya çalışmaktan ve çoğu kez anlaşılamamaktan şimdiyse akışına bıraktım her şeyi. hayırlısı.
her hatırladığımda kendime güldüğüm, "ava giderken avlanmak" deyimini yaşadığım hadiseyi itiraf ediyorum.dokuz tane yeğenimin de bulunduğu oldukça kalabalık bir aileyiz. yıllar evvel ailecek yaptığımız aile derslerimizde( her hafta bir kardeşte toplanarak birlikte meal okur, hadis okur ve anlamaya çalışırdık.) ders sonrası çay faslına geçtiğimiz sırada ortada koşarak oynayan yeğenlerimden üç tanesinin bordo tişört giydiğini fark etmemle başlıyor. tevafuk bu ya, hepsinin bordo giyeceği tutmuş. çocukları yanıma çağırarak hepsini boy sırasına göre dizip başlarına geçiyorum ve fark ettiğim detayı koyu bir muhabbete dalmış aile bireyleriyle paylaşmak istiyorum.(gülerek) "şunlara baksanıza, daltonlar (*) gibi bordo giymiş hepsi."birden kesilen muhabbet nedeniyle ortamda derin bir sessizlik. ben hâlâ bir tepki bekliyorum tabii.akabinde ise en küçük ağabeyimin, " sen de avarel (*) oluyorsun galiba?" demesiyle kahkaha seslerinin artması ve benim şaşkın gözlerle giydiğim kazağa bakmam. meğerse ben de o gün bordo giymişim ve boy sırasına göre dizdiğim bebelerin en başında duruyormuşum.bu hadiseden aldığım ders ise, herhangi birinin herhangi bir şeyiyle ilgili konuşmak yerine önce kendi yaptıklarıma veya söylediklerime bakmam gerektiği oldu.
dertli'de bir sanatçının ismini gördüğümde ilk aklıma gelen "öldü mü acaba?" dır. i̇tirafım olsun.
itiraf ediyorum artık kıyametin kopmasını istiyorum, dünyanın dönmesi için bir sebep kalmadı, durması içinse binlerce sebep var.
i̇tiraf ediyorum sözlükte hiç kimseyi tanımıyorum bu yüzden ne içindeyim sözlüğün ne de büsbütün dışında.