dertli itiraf – dertli sözlük
şuan bir savaş bölgesinin tam göbeğinde mevzi kazdırıyoruz. ortam çok gergin ve kaçanlar haricinde uyuyamayanlar var. bu hafta içinde bir şey olmazsa sakinleşecek ama siz yine de hakkınızı helal edin. dua edin. ya bir şey olmasın ya sağ salim eve dönelim.

dertli bir itirafım var neden okumuyoruz? neyi mi? mesela mehmet lütfi arslanın dert çağrısı kitabını. belki dert ekleriz kendimize, güncelleme gelir içimize...

"dert yüklü bir şarkı besteleyelim birlikte… her duyduğumuzda kalp atışlarımızı hızlandıran bir şarkı olsun bu. yedi iklim dört bucağa şarkımızı salalım. ulaşılmadık yürek, erişilmedik mekan, kat edilmedik mesafe bırakmayalım. derdimizin şarkısı mest edinceye dek gönülleri… derdimiz diyelim; derdimizle ağlayıp derdimizle gülelim… yüreğimizde titrek titrek yanan bu ışıkla bir başka gönül daha buluşsun diye… işığımız hiç sönmesin diye… hiç bitmeyelim, geri kalmayalım, yorulmayalım diye… i̇nsan olmanın gerçek anlamını kavrayalım, insan olalım diye… derdimizi bilelim, derdimizi söyleyelim. derdimizle bilinip, derdimizle tanınalım. adımıza dertliler desinler. derdimiz, farkımız olsun. var mısınız?"
babalar neden böyle sözlük dünyaya çocuklarının kanayan yarası olmak için mi geldiler? neden böyle yapıyorlar anlayamıyorum bir türlü, neden kelimeleri tane tane seçip kalp kırmamak için çaba sarf etmiyorlar. bu benim çocuğum neden çocuğuma uzaktayken,yüzünü bile hatırlamıyorken bunları çektiriyorum,
neden sorgulamıyorlar.
asıl ben niye yüzü bir fotoğraftan ibaret olan babamı içimde güzelleme yaparak yaşatmaya çalışıyorum, neden her imtihanın bi çıkış kapısı var da benimkinin yok gibi duruyor. ben niye kendime giden yolu bulamıyorum. yolu mu bulamıyorum bir türlü.kendimi iyileştirmeye çabalarken geçmiştekiler yine gelip benim yaramı deşiyor.
i̇tiraf mıdır bilmiyorum ama
ben babamdan nefret ediyorum.