yazmak – dertli sözlük
ne için ve neyi yazdığınıza göre değişir tanımı. göze şiir, dosta hikaye, yeğene masal, literatüre makale, sözlüğe dert.
interaktif sözlük denilen şeyin temel mevzuu budur.tabi bütün hepsi için geçerli olmayabiliyor. bazı sözlükler sadece tarayıcıda açıp ekrana bakmak için kullanılabiliyor ilginç bir şekilde.
yazar olmanın temel gereği ve sonucudur. tabi burası için söylemiyorum, galiba burada öyle bir şart yok.niye kimse yok, niye kimse yazmıyor? ilginç...
alfabe kullanarak düşünceyi aktarmak, kaydetmek (sözlük açılsın da yazalım diye dört gözle bekleyenler seneler sonra geri döndü)
ne yazardık bir zamanlar burada.tüm dertlerimizi kelimelerle,tanımlarla buraya sıkıştırmaya çalışırdık.yazmaya yazmaya köreliyor insan.hani derler ya yazdıkça yazasun gelir,düşündükçe düşünesin.burada süreç biraz ters işledi.yazmadıkça daha çok yazmaz hale geldik.
"kasırgada olunmalı,fırtına yetmiyorsa.yazı,çünkü, saçmanın üzerine yürürken her kılığa girmeli. her yerde.dikkat!küllerin arasından kıvılcım aramaktır: yazı, eğer insana aitse.anlamak fiilinden meş'aleler yapılmalı: yeryüzünde birbirimizi görebilmek için."nuri pakdil.
yazan yazmış...biz "oku"mak için gelmişiz...emir böyle...
o bize kalemle yazı yazmayıda öğretti...madem herşey bu kadar açık
okursak yazanı yazılanı okuruz,görürüz...

-sen ne okuyorsun abi?
-hiiiiiç...
-hadi yaa! mezun oldun demekki? darısı bana...:)