soğan – dertli sözlük
taze (yeşil) soğanın tam mevsimidir. yemeklerin yanında sofraya lezzet, dekorasyon ve fıtratı gereği koku katar. gdosu oynanıp da kokusundan mahrum kalırsak yazık olur.

(bkz:kokusuz soğan)
kuru fasülye ve cacığın yanında üçü bir aradanın üçüncüsü, cücüğü kıymetli olandır.
soğan deyip geçmemeli. kuru fasulye pilav gördün mü yanına eklemeli. uğruna kavimlerin helak olduğu nimet misal : "hani siz (yine): “ey musa! (biz artık) bir tek (kudret helvasıyla bıldırcın etinden) yemeye asla tahammül edemeyeceğiz; rabbine bizim için dua et de, bize yerin bitirdiği; sebze, salatalık, sarımsak, mercimek ve soğandan çıkarsın.” demiştiniz." (bakara 61)
hava değişiminden dolayı çok çabuk hastalanan kimseler gittikleri beldenin toprağında yetişmiş olan soğanı yedikleri takdirde soğan yiyen kişilerin o beldedeki hastalıklara karşı bir bağışıklık kazandığı da söylenir. çoğu kimse soğanın kokusundan ve kendisinden rahatsız olsa da soğan=doğal antibiyotik.
mikroskop altında incelendiğinde soğan soyarken ağlayanların döktüğü gözyaşları, mutluluktan döktüğü gözyaşlarından farklıdır.
cemaatle birlikte namaz kılan kimselerin yememesi gereken yiyeceklerden biri..yedin geldi bari orta safta durma kardeşim :)