tercüme eserlerde sıkça rastlanan durumdur.
mesela, aynı dile çevrilen, aynı eserin farklı tercümelerinde konu başlıklarını bile bulmakta zorlanabilirsiniz.
akışkan bir özelliğe sahip olmayan anlamın zorlamaları reddidir. zihin haddi olmayanı veya haddini aşanı yani anlamı ister. ve fakat anlam verilebilen ve aktarılabilen olmadığı için zihin sadece kelimelere söz geçirir.
dil hangi milletin birikimi olursa olsun bir bilgiyi bir başkasına aktarmak içindir. ve bilgi bu hali ile akışkandır. oysa kelimenin kendisi anlamın üzerine aşırı derece de dar gelen bir elbisedir. o kadar dardır ki elbise sağından solundan yırtılır. anlam bir derinlik ve yükseklikle mevcuttur. ve kelime eni sonu bir düzlümde bir noktadır. cümle ise noktaların yan yana gelmiş hali. yan yana gelen noktaların birbiri ile bağı yoktur. bağ olduğunda kelimeler, kelimeler olmaktan çıkar kelime olur. ayrı kaldıklarında ise her biri ayrı birer kelimedir. ve yan yana dizilmeleri onlara bir anlam vermez.
"el" dediğimde bu kelimeyi okuyan kişi sayısı kadar anlam oluşacaktır. ve fakat benim aktarmak istediğim anlam hiç birisi olmayacaktır. bu durumda anlaşma nasıl gerçekleşir? anlaşma asgari müştereklerde oluşur. gönderilen ve alınan anlamların birbirine benzerlikleri ile anlaşma sağlanmış olur. yoksa anlama sağlanmış olmaz.