hoşgörü – dertli sözlük
hoşgörüden kasıt: menfaati zararını aşan donelerin içindeki menfaati görmek olsa gerektir. eğer menfaati zararını aşmayanların, iyilikleri kötülüklerini temizlemeyen işlerin içindeki hoşluklar ortaya konursa zarardır, fitnedir, hainliktir.
daha küçük olduğum zamanlardan birinde şöyle bişey yazmışım defterime;

hoş görmüyorum hoş görsem senle aynı fikirde olurdum, sadece tahammül ediyorum.

(*)
merhametten ileri gelen bir davranış veya davranışlar bütünü. tahammül, görmezden gelme vb. davranış gruplarını içerisinde barındırır. müslüman genel haliyle dindaşlarına ve diğer insanlara karşı hoşgörülüdür. ama dinine, namusuna, masumlara ve mazlumlara yapılan zulümlere karşı en sert tepkiyi vermekle de yükümlüdür. bugün düşülen en büyük hata her yerde ve her zaman hoşgörü denilmesidir. her yerde ve her zaman hoşgörü diye birşey yoktur. o zaman peygamberimiz (sav) bedir savaşı'nı, uhud savaşı'nı, hendek savaşı'nı, mute savaşı'nı vb. birçok ve seriyyeleri yapmazdı. düşmana gereken en sert tepkiyi, gereken yerde ve gerekli zamanda verir.