sevmek mi sevilmek mi – dertli sözlük
i̇ki karpuzun bir koltuğa sığamadığı durumlarda tercih yapılması gereken en zor sorudur.

sevilmek tercih edilirse, zamanla sevmenin orta yerinde bulunma ihtimali olduğundan makuldür. sevmeyi tercih etmenin ihtiyacı olan tek şey ise her şeyi göze alacak bir yürektir.

mevlam ikisini birden emanet ederse söz konusu olan “kıymettir.”
ikisi de tek başına pek bir işe yaramaz. insanı canından bezdirir hangisini icra ediyorsanız. böyle bir şarkı vardı ordan biliyorum:

sevdim sevilmedim
seveni sevemedim
canımdan böyle bezdim aman.
fuzuli'ye sormuşlar; " efendim, sevmek mi, sevilmek mi? " diye.
- " sevmek. " demiş.
- " neden? " demişler.
- " çünkü sevildiğinden hiç bir zaman emin olamazsın. " demiş....
ikili ilişkide, sevmediğin zaman sevilsen bile tahammül edemezsin karşındakine, ama sevmek öyle değildir, karşındaki ne yapsa güzel gelir.
eğer bunu karşı taraftakine hissettiremiyorsan ikisi de boşunadır. sevmek önemlidir. çünkü bilirsin kimi ne zamandır nasıl sevdiğini. ama bunu karşında ki insana hissettiremiyor isen boşunadır. yaralar yorar yıpratır.sevilmek de önemlidir. ama seni seven sana bunu hissettiremiyorsa bu da boşunadır. yine yorar yıpratır.kısaca sevmek sevilmek belki ikisi de güzel ama sevildiğini bilerek sevmek çok daha güzeldir. sevdiklerinize sevdiğinizi hissettirin. :)
bu soruya "sevmek" cevabını vermişti ismini hatırlayamadığım bi düşünür ve devam etmişti "kişi hiçbir zamam sevildiğinden emin olamaz" öyle gerçekten de sadece kendi kalbimizi hissedebiliyoruz karşıdaki ne kadar birşeyler hissettirse de hissettirdikleri yalan da olabilir bilemeyiz.. sevmek diyeceğim ama sevilmek de tabii bir ihtiyaç, istek insan sevilmek de istiyor.
o kadar çok şey yazabilirim ki sözlük... ama ne sen bu yükü kaldırabilirsin ne ben bağrımı açabilirim. kimler kimler sevdi sevildi değil mi? ne hikayeler var. üstüme kara toprak örtülse de bu işler ruhumda nakış. ah be sözlük, bazen susarsın, için haykırır...
bedevi der ki:
- sevmek!

i̇nsan sevince daha bir başka oluyor. ettiği dualar bile daha içli, lezzetli oluyor. böyle söyleyince sanki karşı cins içinmiş gibi ama şöyle allah sevgisi de kalpte kimi zaman artıyor, başkalaşıyor. bunun bir adı var mı bilmiyorum. o artış anlarını anlatamam. sırıtarak ve dua ederek(u: ama sanki allah ile konuşur gibi) uçarcasına dolanıyorum ortalıklarda. tabi bu başıma sık gelmiyor.

karşı cinse duyulan sevgiye gelirsek, bilemiyorum sözlük. kadın ve erkek beyinleriyle alakalı kitaplara, yazılara daldım şu sıralar. ve bir hanım kişi olarak şunu fark ettim; bir erkek bizi hiçbir zaman bizim onu sevebileceğimiz gibi sevemez. sevmez demiyorum bizim tarzımızda sevemez.
i̇lginç işler. kitaplardan kafayı kaldırdığımızda da bir güvensizliğin içinde buluyor insan kendini. karşımızdakinin zihnini, gerçek duygularını asla bilemeyiz. ya bizim duygularımızın aslında onun için hiçbir önemi yoksa. şu da var ki sevilmek hiç kolay iş değil. bir dünya taktik sayılıyor. kolay mı canım öyle karşıdaki kişide duygu oluşturmak? bu yüzden sevmek. platonluğa bildiğimiz yolsan devam. ama yine de allah, hepimizi sevsin, sevdirsin, sevindirsin :)
sevilmek tabiki. kendi açımızdan bakarsak sevdiğimiz halde sevilmeyebiliriz. bu bizi üzer. sevildiğimiz halde sevmeyebiliriz. bu da bizim tercihimiz olduğu için daha olumludur. mantık güzel şey.