araplar bu sorunu kökten halletmek için bir kaç defa toplanıp i̇srail'i yok etmeye çalışmışlar ama her defasında içlerinden birileri ihanet ettiği için filistin sorunu kangren haline gelmiş.ülkemizde de "ümmet" kelimesinin içeriğini bilenlerin az olması dolayısıyla sadece siyasi bir eğilim zannediliyor.filistin sorununa bizim yaklaşımımız ülkemizi kalkındırmak,geliştirmek ve batı'dan medet ummayacak hâle getirmek olmalı.ayrıca ibranice öğrenmek ve bir demir kubbede filistine inşa etmek gibi hedeflerimizde olmalı .
meseleye artık "ümmet birliği", "müslüman kardeşlerimizin yaşadığı zulüm" cihetiyle değil yahudi nefreti yaklaşımıyla değerlendirildiğini düşünmeye başladım. ya da gelişen duyarlılık müslüman duyarlılığı değil de "filistin duyarlılığı" haline dönüşüyor. zira dünyanın başka yerlerinde müslümanlar yurtlarından kovulduğunda, yetim bırakıldığında, şehit edildiğinde aynı duyarlılığı göremiyoruz. mesela doğu türkistanda son birkaç yılda yaşanan zulüm ayyuka çıktı fakat verilen tepki "sanal duyarlılık"tan öteye geçmiyor.
siyasetçilerimizde de durum aynı. birderece kabul edilebilir bir "filistin duyarlılıkları" mevcut. gerçi biraz da mecburi bir suriye duyarlılığı da eklebiliriz buna ama neden genelde diğer bölgeler es geçiliyor veya bir iki cümle sıkıştırılıyor. su-i zan yapmamalıyız ama mahal da verilmemeli..