bir zamanlar yaptığım şu tespiti hatırlatan aşk:o gözde çocukların hep o kızları seçmesi ne tuhaf. her zaman böyle olur. o fakir ama onurlu kız bir köşede yalnızlığına terk edilir. o gözde çocuklar hep o çok laklak eden canlı kızlara sevdalanır. canlı kız ve gözde çocuğun birlikte gidişini kayan bir yıldız misali izler onurlu kız. tam böyle de olmayabilir. ama trene binen değil trenin arkasından bakan olur her zaman. hep bir gidiş vardır. hep bir bakakalma. ama o canlı kız hiçbir zaman, bir şiir yazmayacaktır çocuk için. şiiri ancak o çekingen kız çekingen ama hiçbir zaman tercih edilmeyen o kız yazar. belki de tam da şunun için: trenin arkasından baktığı için.canlı kız gözde çocuğun ağlayarak yazdığı mektubu oda arkadaşlarıyla kahkaha içinde okur. bu kadar kısıtlı bir zaman içinde tükenir her şey. bunu da bi filmde görmemiştim ama bir yerde okumuştum. ama bu bir şeyi değiştirmez. o gözde çocuklar hep o kızlara sevdalanır.