evvela itikadda bir olan ile kardeşliği ifade eder.
mesela haram olduğu tebarüz etmiş bir şeye helal derse bir adam, müslümanda olsa iman kardeşim olmadığı gibi hatta kardeşlikte hissetmeyiz.
evet. usul-üddin de vardır ki : "ameli bozuk imamın arkasına durulur, itikadı bozuk olanın arkasına durulmaz"
innemel müminune ihvatun demesi; innemel "muslimune" ihvatun dememesi bu ince farkın delilidir.
müslümanım diyeni tekfir etmeyiz (ehl-i sünnet olarak). ama harama helal diyenin itikadı bozuktur der hükmünü merdud, imametini batıl sayarız. çabuk ıslah edilmezse manevi kafir olur, devamında hakiki küfre düşer. hüküm allahındır.
zaten cehl-i zail olan harama helal, helale haram dese kafir olur. (bir kaide-i usuliddin'dir.)
bunu izahtan gayem her müslüman kardeşimiz olmaz,(*) kardeşlik muhabbetiyle bağlı olmak icab etmez bilinsin ve yanlışı olanın ıslahına çalışılsın muhabbetle nemalandırılmasın diyedir.
allah sırat-ı müstakimden ayırmasın.
mesela haram olduğu tebarüz etmiş bir şeye helal derse bir adam, müslümanda olsa iman kardeşim olmadığı gibi hatta kardeşlikte hissetmeyiz.
evet. usul-üddin de vardır ki : "ameli bozuk imamın arkasına durulur, itikadı bozuk olanın arkasına durulmaz"
innemel müminune ihvatun demesi; innemel "muslimune" ihvatun dememesi bu ince farkın delilidir.
müslümanım diyeni tekfir etmeyiz (ehl-i sünnet olarak). ama harama helal diyenin itikadı bozuktur der hükmünü merdud, imametini batıl sayarız. çabuk ıslah edilmezse manevi kafir olur, devamında hakiki küfre düşer. hüküm allahındır.
zaten cehl-i zail olan harama helal, helale haram dese kafir olur. (bir kaide-i usuliddin'dir.)
bunu izahtan gayem her müslüman kardeşimiz olmaz,(*) kardeşlik muhabbetiyle bağlı olmak icab etmez bilinsin ve yanlışı olanın ıslahına çalışılsın muhabbetle nemalandırılmasın diyedir.
allah sırat-ı müstakimden ayırmasın.