inşirah suresi – dertli sözlük
2. ders ( devamı)
-bağımlılıklarımız-
hayatımızdaki bağlılıkları gözden geçirmemiz gerekmektedir.seviyor ve seviliyoruz. lakin bu sevme eylemi amaçsız olmamalıdır. nasıl ki allah(c.c) oku derken "nasıl yada neden" sorularına değil de "kim için okumalı" sorusuna cevap veriyor ise sevmek de bağlılıklarımız da kim için olmalıdır sorusunu muhatap almalıyız. kim için ve neye göre sevmeliyiz sorusu ile muhatap olmalıyız. kişiyi bağlayan bir sevmenin nasıl olması gerektiğinin cevabı bize şerh suresinde veriliyor... allah(c.c) tüm bağlılıkların o'na göre olmasını istemektedir.
mü'minin olmazsa olmazı allah(c.c)'ı sevmektir. ona bağlanmaktır. ondan bağımsız olan herşey ya nefs içindir yada şeytan içindir. bu açıklamadan sonra tekrar şu soru geliyor akla.
allah'ı(c.c) seviyor muyuz?
hepimiz sevdiğimizi iddia ediyoruz ama kişi bu sevginin merkezine allah(c.c)'ı koyduğunu nasıl ispat edebilir. cevabımız ise ancak ve ancak eylemlerimiz ile ispat ederiz oluyor. allah'ı seviyor ama düzgün bir müslüman değil cümlesine de cevabımız şudur ki: evimizin yahut avlumuzun dağınıklığı sevgisizliğimizden değil , irademizin ve bilgimizin azlığındandır. bu sorular eylem öncesi sroulardır. her eylemimizden önce sorduğumuz takdirde eylemlerimiz sevgimize göre şekillenecektir.
- en sıkıntılı an yürek şerhinin ikram edildiği andır!-
iç daralması?
eğer ki sevgimizin kaynağına bitmez ve tükenmez olan sonsuz ve daim olan allah'ı koymaz isek etrafımızdaki herşey bize birer sıkıntı kaynağı oluverir. evlatlarımızı, eşlerimizi, kardeşlerimizi seviyoruz peki niçin seviyor ve bağlanıyoruz?
onların yokluğunda kaybında içimiz daralır mı? onların yokluğu bizler için herşeyin bitmesi mi demektir?
hani bir dua vardır hepimiz yaparız" allah yokluğunu yaşatmasın" "allah sizi başımızdan eksiltmesin" aslında bu duaların anlamı şudur. allah senin yokluğun ile benim keyfimi kaçırmasın(haşa) senin yokluğunla keyfim kaçmasın acı çekmeyeyim. demek istiyoruz. aslında biz acı çekmek istemediğimiz için bu duayı ediyoruz. yani o kişinin yokluğu bizim kayfimizi kaçıracağı için. buda bizim dünya hayatına odaklı yaşadığımızı gösteriyor. ne için dua ettiğimizin farkına varmalıyız. her daim hayırlı olanı istemeliyiz. bağlılıklarımızın ve sevgimizin merkezine allahı koymamamız bizi dünya odaklı yaşamay ve dua etmeye itiyor. ardından bu bağlılıkların sevgilerin kaybından sonra yürekte tahribatlar oluşuyor. aslında isteğimiz kedersiz, dertsiz, sıkıntısız olmak değil tezekkür ve tefekkürsüz olmamaktır.
en güzel kıssalardan biri olan hz. yusuf(a.s)'ın hayatına baktığımız da tam da dünya nimetlerinin zirvesinde iken ettiği duaya bir bakalım. "teveffeni muslimen ve elhigni bi's-salihin."(beni müslüman olarak öldür ve beni salihlere kavuştur.[21]) o kadar sıkıntılardan geçmişken nimetin zirvesinde neden böyle bir dua ve nasıl bir yürekten çıkar böyle bir dua? ahiret odaklı bir yürekten çıkar böyle bir dua. burada dikkati çeken bir diğer husus da hz. yusuf(a.s)'ın duasında geçen " beni salihlere kavuştur" sözüdür. anlıyoruz ki ahirette bile yalnızlık var. hep dua ediyoruz ahirette güzel yerlerde olmak için ama kimlerle olmak istediğimiz için de dua etmemiz gerektiğini de bu duadan öğrenmiş oluyoruz.
en kaliteli sevgi nitelikli beraberliktir. buda karşındakini herşeyi ile kabul edip sevmekten geçer. yani sevginin merkezine allah'ı koymanın bir belirtisidir.
cennette salihlerle olmak için dua ederken neden ayette dua ederken kalbimizde mü'minlere kin nefren koyma die dua ediyoruz?
o cennette tek başımıza ne yapacağız? bu ancak yürek açmakla olur. yürek açmak için de yürekte kişinin mü'min kardeğine karşı kin ve nefretin çıkartılması ile olur.

- mutluluğun sırları-
her daim her yerde psikologlar tarafından yahut da tecrübe etmiş olan yazarlar düşünürler tarafından mutluluğun sırları olarak bazı fikirler sürülmüştür. inşirah suresi bize mutluluğun sırlarını şu iç başlıkta veriyor.(*)
1-şerh-us sadr(yürek genişliği, vicdan rahatlığı)
2- vad'ul vizr(günahların ağırlığının giderilmesi)
3-ref'u zikr(kişinin yaadının anılmasının yüceltilmesi, zikrin yüceltilmesi)

(*)